Türk Medeniyeti Tarihi

Ziya Gökalp

Türk Medeniyeti Tarihi Sözleri ve Alıntıları

Türk Medeniyeti Tarihi sözleri ve alıntılarını, Türk Medeniyeti Tarihi kitap alıntılarını, Türk Medeniyeti Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eski Türkler ''kut''u gökten inen bir nur sütunu, bir altın ışık suretinde tasavvur ederlerdi. Bu altın ışık hangi insana, hangi hayvana, hangi şeye temas ederse onu gebe bırakırdı.
Eski Türkler yaratıcı bir kavimdiler. Çinliler ise Türklerin katipleriydi. Türklere ait birçok yaratma ve yeni buluşları Çin kitaplarında bulursak, bundan dolayı şaşmamalıyız. Türk yapar, Çinli yazardı.
Sayfa 282Kitabı okudu
Reklam
Türk tarihi nereden başlamalı? Türk kavimlerinin asıllarını ararken meçhulden başlayarak maluma doğru gelmeyi değil, malumdan başlayarak meçhule doğru gitmeyi daha uygun görüyoruz. Bu usulü takip edince önce önümüze Çinlilerin Tukyu (Göktürk) adını verdikleri Orhun Türkleri çıkar. Bu devletin Türk olduğu, taş üzerinde kazılmış olarak bugüne kadar
Eski dinlerde sihir muhterem olduğu için, o zamanın Toyonizmi akliyye felsefesini, Şamanizm'i de şer'iyye felsefesini vücuda getirmişti. Eski Türklerde iki felsefi sistem vardı ve bunların biri dinden, diğeri sihirden doğmuştu.
Milattan Önce 220 senesinde Kunların yabgusu Teoman adlı bir hükümdardı. Kun ili, çoktan beri müstakil bir hükümet gibi yaşıyordu, fakat reis, değil ilhan, hatta hakan bile olamamıştı. Kun ili, kendi başına yaşayan bir ildi. Bu ilin başında bulunan reisi de yabgu derecesindeydi. Bu yabgunun oğlu olan Mete, az zaman içinde devletini yabguluktan hakanlığa, hakanlıktan da ilhanlığa yükseltti.
Hakan, kendi ilinden bir kadınla evlenmek mecburiyetindeydi. Emperyalizm devrinde hakanlar, ilhanlar vesair prensler ve beyler il haricinden de evlenmeyi ihtiyar seçtiler. Fakat bu evlenmeyi Türk töresi kabul etmedi Çünkü töre gereğince yalnız bir eşe müsaade vardı. O da ilden olan hatundu. Türk töresine göre kadın, erkeğin tamamlayıcısı olduğundan ve bir erkeğin yalnız bir tamamlayıcısı olabileceğinden, bütün evlilikler tek eşlilik esasına dayalıydı. Emperyalizm devrinde hükümdarlar ve beyler arasında törenin haricinde olarak başka illerden, bilhassa mağlup ve mahkûm budunlardan kız alanlar oldu. İl haricinden gelen bu kadınlara hatun denmez, kuma ve eğer Çin prenseslerinden ise konçuy denilirdi. Fakat bunların hiç biri zevce tanınmazdı. Zevcelik yalnız hatuna aitti. Bu sebepledir kumaların çocukları, öz annelerine "anne" diye hitap edemezlerdi. Annelerini "teyze" diye çağırırlardı. Kendilerine yabancı olan hatuna "anne" diye hitap ederlerdi.
Reklam
282 öğeden 271 ile 280 arasındakiler gösteriliyor.