Anadolu'ya ve Türklere mahsus kültlerin, bilhassa ata ve ateş kültünün halen devam ettiğini görmek ilgi çekici oldu. İslam Hristiyanlık ve Musevilik gibi dinlerle hemhal olunmasına rağmen ata kültünün, baba mezarlarında ve torunlara dede isminin verilmesi ile halen devam ettiğine şahit oluyoruz. Ateş ve Ocak kavramlarının nasıl evrimsel bir süreçte yeni bir hal aldığını. Kazan kaldırmanın bir güç gösterisi olarak mitolojide bir kahramanla tanımlanması, Yeniçeri de isyan olarak kazan kaldırma olduğunu öğrenmiş oldum. Nitekim bir el tarafından denizlerin ikiye yarılması (İskender ve Musa Peygamber), Nuh'un gemisi, Hızır kişiliği, Ali kişiliği ve Dumrul kişiliğinin mitolojide yer almaları, karakterleri ve günümüzdeki seyri açısından belki farkında olmadan yaptığımız törensel davranışlar... Türk mitolojisinde, yaratılışa ilişkin mevzunun, Ay-Ata (Adem) ve Ay-Va (Havva) ile nerede ve nasıl ortaya çıktığı vs. vs. Cinler, periler, kurt, ayı, depegöz gibi kavramlar ve hepsinden önemlisi bir çok mitolojik karakter, yer, tören vb. nin başka kültürlerde başka isimlerle oldukça benzer bir şekilde yer alması. Denizlere kurban olarak oyuncak bebek atılması, Nuh'un gemisinin Erciyes, Ağrı ya da Elburs'ta ya da Anadolu'nun farklı bir yerinde bulunduğu söylemleri, Lokman peygamberin mezarının Amasya'da olduğu inancı, Katırların kısırlığının İbrahim peygamberin ateşine odun taşımasından kaynaklandığı vs. Kır At (Köroğlu), Kamer-Tay (Şah İsmail), Boz-At (Hızır) vd. efsanevi kişiler ve efsanevi atları, ölümsüzlük suyu... Son olarak turnanın niçin önemli bir kuş olduğu...