Türk Okçuluğu
Paul Ernest KlopstegSözler ve Alıntılar
Zamana karşı dayanıklı, tutkal da dahil olmak üzere bunda kullanılan malzemelerin mükemmelliğini değil, Aynı zamanda zanaatkarlığı sayesinde onları kıymetli bir adete dönüştüren saatkar ustanın maharetinde gösterir.
Sayfa 68Kitabı okudu
"Okunu hedeften öteye atan okçu, okunu hedefe ulaştıramayan okçudan daha başarılı sayılmaz."
Erdem YayınlarıKitabı okudu
Okmeydanı’nda, 1832 yılında 2.Mahmud İçin dikilen nişan taşlarından birinin üzerindeki yazının tercümesi de bu düşünceyi destekliyor: “Cihanım merkezi şöhretin sultan mahmut un müsabakayı açtı. Okunu 1215(867.23cm) ok uzunluğu mesafe attı ve hedefi vurdu. Saltanatı böyle uzun olsun. Benim dilimden dökülenler anlatmaya kafi gelmez.”
Sayfa 61Kitabı okudu
Mahmut efendinin (İngiltere de Türk sefaret katibi) attığı mesafeler(792 yard = 720.72cm), kendisi bunu sıradan bulsa bile, yay ile 350 yardlık(318.5cm) bir atışın bile mümkün olmayacağını düşünen İngiliz seyircileri şaşkınlıktan dehşete düşünmüştü.
Sayfa 49Kitabı okudu
İdman oku olan hava gezi kısa kuyrukludur. Kânî, gövde türlerini mütalaa ederken hava direncine dair ilginç tespitlerde bulunur. "Hızlı yüzen balıkların ön tarafları büyük ve geniş olduğu gibi aslan ve tazı gibi hızlı koşan kara hayvanları da öyledir:Bu hayvanların en gelişmiş kısımları önleridir. Bunun gibi yani geniş bir ön gövde ve kertiğe doğru incelecek şekilde inşa edilmiş bir ok, daha az hava direncine maruz kalır. Hava sürtünmesinden dolayı hız kaybı kandil şeklindeki oka nazaran daha azdır. "
Bir rivayete göre Hz.Âdem'den itibaren peygamberlerin çoğu okçuluk meraklısıydı;ibrahim'den Genesis XXI, 20'ye göre çölde okçu olarak büyüyen ismail'in neslinden gelenler de dâhil olmak üzere, Muhammed Peygamber'in zamanına kadar okçuların ardı kesilmedi. Allah, Kur'an-ı Kerim'de Muhammed Peygamber'in ok ve yay kullanmasını emretmekteydi*.
Peygamber ve ona tabi olanlar, yayla atış yapma sanatını hem söylemde hem de eylemde tasdik ve teşvik ediyordu.Hz.Âdem'den başlayarak okçuluk maharetlerini sonraki nesillere devreden insanlar kesintisiz takip edilebilir.
*Söz edilen ayet, Enfal Suresi 17. ayettir: ve mâ rameyte iz rameyte ve lakinnallahe rama
"Attığın zaman sen atmadın fakat Allah attı"
Sayfa 42Kitabı okudu
Büyük bir ihtimalle, hatta neredeyse kesinlikle, Türk okçularının 15.yydan 19.yylın başlarına kadar ok ve yayla yaptıkları uzun menzil atışlarında kırmış oldukları rekorların yakın zamanlara kadar yanına bile yaklaşılamamıştır ve aradaki fark utanç vericidir. Modern okçular bu rekorların hayali olduğunu düşünmeye eğilimli olsa da Türk atışı malzemeleri ve yöntemleri konusundaki bilgimiz arttıkça rekorlar gitgide daha inanılır olmaya başlıyor. Hatta bu rekorların gerçek olduğu artık şüphe götürmez bir şekil ortaya çıkartıyor.