Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkçenin Karanlık Günleri

Necmettin Hacıeminoğlu

Türkçenin Karanlık Günleri Sözleri ve Alıntıları

Türkçenin Karanlık Günleri sözleri ve alıntılarını, Türkçenin Karanlık Günleri kitap alıntılarını, Türkçenin Karanlık Günleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ferdi yaşatan şuuru olduğu gibi milleti ayakta tutan da milli şuur demek olan milli dildir. Onun için millet bütünlüğü üzerine titreyenler , milli dil üzerine de titrer.Milli bütünlüğü bozmak isteyen iç ve dış düşmanlar ise önce dili yıkmaya kalkışır. Bu mesele Türk milleti için çok mühimdir. Çünkü yeryüzünün dört kıtasında olan milletimiz ,bu ülkelerin her birinde bir kısım evladını da bırakmıştır. Böylece çeşitli ülkelerde Türk milletinden bir parça yaşamaktadır. Ayrı vatanlarda ve yabancı boyundurluğu altında yaşamak bahtsizliğina uğrayan ırkdaşlarimizla bizim aramızdaki en kuvvetli bağ, dilimizdir.
Sayfa 18
Reklam
Yüzyıllar boyunca sayısız imparatorluklar kurmuş bir milletin dili, hiç, himayesine aldığı kavimlerin diline esir olabilir mi?
Atatürk inkılapları,hudutları içinde Türk milletini hapseden, sert bir Çember değildir. Eğer öyle olursa, hep o dairenin ortasında döne dolaşa, başımız döner, yıkılırız. Atatürk’ün yaptığı inkılaplar, belirli bir hedefe doğru açılmış bir yoldur. Bir yöndür. Bize düşen, onun bırakıp gittiği yerde çivi ile çakılmış gibi, ebediyen hareketsiz kalmak değil, gösterdiği ve yürümeye başladığı yolun doğrultusunda ilerlemektir.
Sayfa 161Kitabı okudu
. Batı dillerinden gelen ve henüz halk tarafından benimsenmemiş olan «komüsyon, delege, personel, kontrol, enformasyon, konsorsiyum, konsumasyon, solist, mönü, seksiyon, sektör, tekstil, protokol, brifing, enstantane, deklerasyon» gibi kelimelere ses çıkarmayıp da, Türk milletinin iliğine işlemiş, ruhuna sinmiş «hayat, ömür, cesaret, vicdan, ahlâk» gibi yüzlerce kelimeyi dilden atmaya kalkışmak önce ahmaklık, sonra barbarlıktır. .
Bir sözün “uydurma”lıktan kurtulması için metinlere girmesi, eserlere geçmesi lazımdır. Ancak o zaman hayat, mana ve değer kazanır.
Reklam
" Ne yapalım yani? Nesiller birbirini anlasınlar diye çocuklarımıza ' al yuvarlar, ak yuvarlar ' yerine ' küreyvât-ı hamrâ, küreyvât-ı beyzâ' yı mı öğretelim? Dilimiz bu Osmanlı uydurması sözlerle mi zenginleşiyordu? "
Sayfa 32 - Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları, 7. Baskı, 2015.Kitabı okudu
Milletinin heyecanını, milletinin zevk ve temayüllerini terennüm etmeyen sanatçı da, beynelmilel bir şöhret olabilir fakat Türk milletinin gönlünde taht kuramaz. Bir Yunus'u, bir de Mevlâna'yı düşününüz. Mevlâna elbette dünya çapındadır. Ama milli değildir. Ya Yunus, ya o "Türkmen Kocası"? İşte o millidir. Türk ruhunu, Türk imanını o dile getirmiştir. Çünkü Türk milletinin dili ile seslenmiştir. Gerçi Yunus bir zirvedir; bu sebeple müstesna sayılabilir. Fakat milletinden kopmamış küçük büyük bütün sanatçılar ölmemiş, unutulmamıştır. Halk onları gönlünde ve zihnin yaşatmıştır.
Sayfa 40 - Türk Edebiyatı Vakfı
Dil öyle sihirli bir varlık öyle mükemmel ve hassas bir sistemdir ki onun sihrine akıl erdiremeyiz.
Anadolu'yu vermek iddiasında ama, oradan tamamıyla kopmuş bir ruhla yorumlanmış... Köylü kadınımız "çamaşır" demiyor da "içsel giysi" diyor. Misafirine "davetlim" demeyip, "çağrılım" diyor. Sonra da, böyle bir dil ile eser yazan zavallı, kendisini bu milletin çocuğu sanıyor.
Sayfa 41 - Türk Edebiyatı Vakfı
33 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.