Kitabı okudum inceledim. Özellikle dikkatimi çeken Türk milletini Türkçülükten çok Garplılaşmaya yönlendirmesi oldu. Kitabın içinde geçen "İslam ümmetindenim, Türk milliyetindenim, Garp medeniyetindenim" cümlesi giriş gelişme sonuç odaklı,kitabın özet cümlesi olmuş. Yinede yaptığı birçok doğru ve güzel analizlerden dolayı kitabın kesinlikle okunmaya değer olduğunu ve her kitaplıkta bulunması gerektiğine inanıyorum. Ziya Gökalp'i rahmet ve sevgiyle anıyorum. . .
TÜRÇÜLÜĞÜN BABASI ZİYA GÖKALP BİR KİTAPTA HERŞEYİ AÇIKLAMIŞ TÜRKÇÜLÜĞÜN BİR IRKÇILIK OLMADIĞINI TÜRKÇÜLÜĞÜN NELERE DAYANDIĞINI TÜRÇÜLÜĞÜN TEMELLERİNİ TÜRKÇÜLÜĞÜN İLKELERİİNİ BİR KİTAPTA BULABİLEECEĞİMİZ HER TÜRK EVLADININ OKUMASI GEREKEN BİR KİTAP!
'Türkçülüğün Esasları'nda tanımlanan olgu ırkçılığı, kandan ve bedenden gelen milletlik olgusunu dışlar. tanımladığı olguysa bugün türkiye topraklarında yaşayan halkın, bütünlüğüyle paylaştığı ortak kültürdür. ki bu kültürü şekillendiren güç ne yalnızca orta asyadan gelen türk kimliği, ne kürt ne ermeni, çerkez ya da laz kimliği değil; tüm bu kimliklerin birlikte harmanlanarak oluşturduğu gelecek ülküsüdür.
Her Türk gencinin mutlaka okuması gereken kitaplardan birisi olduğu aşikar. Ziya Gökalp'in bahsettiği Türkçülüğü ve Türkçülüğün ne olduğunu anlamak için bu kitabın Türkçü olan herkes tarafından mutlaka ömründe bir kez de olsa okunması temel bir kural gibidir. Tavsiyem, Türkçülük nedir sorusunun temel kaynağı olabilir.
HER ALANDA HER KONUDA TÜRK VE TÜRKÇÜLÜĞE YÖNELİK MUHTEŞEM BİR SOSYOLOJİK KİTAP. TÜRK MİLLETİNİ VE DÜNYASINI HER KONUDA ELE ALAN ZİYA GÖKALP (TÜRKÇÜLÜĞÜN BABASI) İN BU ESERİ TAM BİR MEMBA. TÜRK DÜNYASINI GEÇMİŞ İLE GELECEĞİNİ MÜKEMMEL ÖTESİ İRDELEYEN YAZAR BİZE HER KONUDA HER SORUNDA BİR ÇIKAR YOL SUNUYOR. ÖZELLİKLE İKİNCİ BÖLÜMDEKİ TESPİTLERİ MEMLEKETİN İÇİNDE BULUNDUĞU SİYASİ SOSYAL EKONOMİK AHLAKİ VS VS KONULARDA TAM BİR ÇÖZÜM YOLU SUNUYOR. OKUMANIZ DİLEĞİYLE
Ziya Gökalp Türkiye'de Sosyoloji'nin kurucusu olarak görülür. Durkheim'in sosyolojik yaklaşımını benimsemiş bir düşünürdür. Gökalp, onun eserleri ile tanıştıktan sonra büyük bir açlıkla okuduğu metinleri Türkçeye aktarmış, onun fikriyatıyla Osmanlı toplumunun meselelerini ele almaya çalışmıştır. Bunun yanı sıra birçok kişiyi etkilemiş büyük bir
Kitap Türkçülük ve milliyetçilik düşüncelerinizi bir temele oturtup detaylandırarak anlatıyor.Kitap günümüz Türkçesine göre biraz ağır kalıyor bu da akıcılığı biraz etkiliyor.Bu kitap bir roman olmadığı için akıcılık o kadar da ön planda değil.
Kitap her konuyu tane tane işlediği için fikirler havada kalmıyor.Ayrıca her konuyu işlerken nasıl bir yol haritası izleyeceğimizi de gösteriyor.
Şu ana kadar okuyacağım kitaplarda en boş olanı diyebilirim. Zaman kaybından başka bir şey değildi. Osmanlı'yı yerden yere vurup Batı' yı öven bir kitap. Adına ve İsmine aldanıp almıştım ama ne adıyla ne de resmiyle tek bir alakası bile yok. keşke bu kitabı alacağıma Sabahattin Ali kitabını alsaymışım ki bu bana ders oldu bir dahakine adına ve kitabın cismin bakarak almam.
Harika bir eser, tam bir şaheser. Mutlaka herkesin kütüphanesinde bulunmalı,genç yaşlı herkes okumalı. Doğru bilinen ya da arada kalınan her şeyi o kadar güzel anlatmış ki deme gitsin. Harikulade.
Kitap isminden de anlaşılabileceği gibi Türkçü olmanın esaslarını anlatıyor. Öncelikle esası bir iki cümle ile veriyor sonra da bu hususu detaylı açıklıyor. Örneğin "Türkçülük siyasi bir fırka değildir; ilmi, felsefi, bedii bir mekteptir; " cümlesi aslında net bir şekilde esası oluşturuyor. Arkasından ise anlamayanlar için bu cümle daha detaylı inceleniyor.
Genel hatları ile Türkçülük ile ilgili esaslar incelenmiş. Belki ek olarak Türkçü programlar, karşılaşan sorunlar ve çözümler de olabilirdi ancak yazarın dönemi fikriyatın ilk yılları olduğunu düşünürsek bu ekin olmaması normal karşılanabilir.
Kitapta kelimeler biraz ağır. Osmanlıca denilen ve içerisinde Türkçe'nin yanı sıra Farsça ve Arapça kelimelerin bulunduğu dile yakın bir dil ile yazılmış. Bir sözlük ile veya dipnotlu bir yayınevi ile okumakta fayda var.
