1774 - 2000

Turkish Foreign Policy

William Hale

Turkish Foreign Policy Sözleri ve Alıntıları

Turkish Foreign Policy sözleri ve alıntılarını, Turkish Foreign Policy kitap alıntılarını, Turkish Foreign Policy en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1941 yılının Temmuz ayında Fevzi Çakmak (gerek İngilizler gerekse Almanlar, Alman taraftarı olduğunu zannediyorlardı) Ankara'da bulunan İngiliz ataşesine Türkiye'nin “Almanların Rusya'da kendi kendilerini tüketmelerini ümit ettiğini” çünkü Almanlar Rusya'da başarı kazanırlarsa sıradaki kurbanın kendileri olduğunu bildiklerini söylemişti.
73 okul ve sene 1999
Milli Eğitim Bakanlığı, Orta Asya'da ulusal dillerin yanı sıra Türkçe ve ingilizce eğitim veren okullar açtı. Ama Fethullah Gülen'in liderliğindeki "Fethullahçılar" tarafından bölgede yaptırılan özel Türk okullarinın daha fazlaydı. 1999 yılında Fethullahçıların Tacikistan hariç tüm Orta Asya cumhuriyetlerinde 73 okula sahip olduğu söyleniyordu
Mozaik Yayınları
Reklam
Yanlış Dış politika ağır faturalar getirir
Kısaca, coğrafi konumu Türkiye'nin uluslararası ağırlığını artırırken, bu bölgelerde yer alan büyük kuvvetlerin saldırı ihtimallerini de kuvvetlendirir. Bu da Türkiye'nin uluslararast politikadan uzak duran bir siyaset benimsemesi ihtimalini imkânsızlaştırr.
Sayfa 15 - Mozaik Yayınları
ulan kaç cephede savaşıyoruz be
Türkiye'nin insan hakları dosyasının kabarık oluşu, Yunanistan'la yaşadığı problemler, Kürt sorunu, Türklerin ortaklığa girmesiyle bütçeye getireceği yük ve bazı durumlarda gösterdiği ırksal ve dini önyargılar Türkiye'nin AB tam üyesi olmasına gönülsüz bakmalarına neden oluyordu.
Sayfa 352Kitabı okudu
"olmadığımız masa yok"
Ferenc Vali 1970'lerde, “Sıradan bir Türk vatandaşının dış politika konularıyla fazla ilgilenmediğini” ve sadece “Milli duyguları ya da dini hisleri harekete geçiren sorunlara ilgi gösterdiklerini” ileri sürmüştü.
Sayfa 355Kitabı okudu
Türkler dünyayla olduğu gibi başa çıkmak zorundaydılar, özellikle de müttefiklerin Türkiye’yi savaşa sokma çabalarıyla. Bu konuda Türk politikası oldukça kararlıydı. İlk başta, müttefikler tarafında Türkiye savaşa girerse, hazırlıklı olmayışı ve destek gelmemesi sebebiyle Almanya'nın saldırısına karşı savunmasız kalacaktı. Benzer şekilde Stalin de, Türkiye'nin savaşa katılmasini Sovyetler'in Türkiye'ye girmesine mazeret gösterebilecekti. Öte yandan müttefiklerin tekliflerini reddetmesi durumunda Türkiye yalnızlığa terk edilebilir ve Sovyetler'in boğazlarda ya da savaş sonrasında başka herhangi bir bölgede isteklerine karşı koymak için çok zayıf kalabilirdi. İngiltere'yle Amerika Birleşik Devletleri'nin Türkiye'yi savaşa sokmasının karşılığı olarak Rusya’ya boğazların kontrolünü teklif etmeleri - İngilizler 1915'te bunu yapmıştı- endişesi Türklerin aklından çıkmıyordu. Bu sebeple İnönü ve arkadaşları, müttefikleri Türkiye'nin niyetleriyle tatmin ederek zaman kazanmak ve güneydoğu Avrupa'yı Batılı mütefikleriyle birlikte müdafaa etmek amacıyla olmadığı müddetçe ülkelerini savaş dışında tutmaya özen göstermek zorundaydılar. Bu olasılık asla gerçekleşmediği için, ikinci tehlikeyle karşı karşıya kalan Türkiye tarafsız kaldı.
Reklam
521 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.