Türkiye Eğitim Sistemi

Rıfat Okçabol

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Ölçme ve Değerlendirme Ne İçin Olmalı?
Ölçme ve değerlendirme süreçlerinde, öğrenciyi, başkalarının başarısı ile karşılaştırarak değerlendirmek yerine, onun süreçteki bireysel gelişimine göre değerlendirilmesine ağırlık verilmelidir. Sınavlar, bir eleme/seçme aracı olarak değil, öğrencinin kendini değerlendirmesine yarayacak bir araç olarak kullanılmalıdır. Öğrenciye verilen notlar, bir disiplin aracı olarak kullanılmamalıdır. Sınavlar, belleme gücünü ölçme yerine yaratıcılık ve yetenek gücünü ölçebilecek bir niteliğe dönüştürülmelidir. Zamanla, okulların fiziksel olanakları çoğaltılarak öğrencilerin sınavla seçilmesi uygulamasına son verilmelidir.
Sayfa 347
Eğitim Sisteminin Değerlendirilmesi
Eğitim sisteminin çözümlemesinin özeti şudur: Üniversiteler liseden ve liseler de ilköğretimden gelen öğrenciden memnun değildir. Genel bütçeden eğitime ayrılan pay yetersizdir. Ders araçgereçleri, ya yetersizdir ya da etkin bir biçimde yeterince kullanılamamaktadır. Öğretim kadrosu işinden ve sistemden memnun değildir. Öğretmen de öğrenci de eğitimin ezbere dayandığını söylemektedir. Laik, bilimsel ve demokratik görüş ve tutumda öğrenci yetiştirilememektedir. Örgüt yapısı hantal, iletişime ve katılımcı karar üretimine kapalıdır. Sistem yönetiminin, aldığı kararlar çoğunlukla yeni sorunlara kapı açmaktadır; uygulamaları izleyememekte, denetleyip değerlendirememektedir. Bu sistem, on binlerce okulu yüz binlerce öğretmeni ile ülkenin her yöresinde 15 milyon çocuk ve gence hizmet veriyorsa da, yasal amaçlarına ulaşamamaktadır. Bu sistemin yeniden yapılanması zamanı gelmiştir.
Sayfa 303
Reklam
Ölçme ve Değerlendirmenin Sağlıksızlığı
Öğrenci başarısının ölçülmesi, ders içinde de, Anadolu liseleri ya da üniversite giriş sınavı gibi sınavlarda da sağlıklı yapılmamaktadır. Aynı ders izlencelerinden geçmemiş benzer nitelikte öğretmenden okumamış, hatta hiç öğretmen görmemiş öğrencilerin, nitelikli okullarda okuyan öğrencilerle aynı sınava alınmaları adil olmamaktadır. Öğrencinin başarısının ölçülüp değerlendirilmesinde, öğrencinin eğitim-öğretim sürecine başlamasından ölçümün yapıldığı ana kadar gösterdiği edinim ya da gelişim değil de, başkalarına göre ne durumda olduğu göz önünde tutulmaktadır.
Sayfa 258-259
Sınavlar Öğrenciyi Seçmek Yerine Eleme İşlevini Görmüştür
Milli Eğitim Temel Kanunu'na göre sistemin genel amacı (özetle), bireyleri, "...ilgi istidat ve kabiliyetlerine göre bir meslek sahibi olacak biçimde Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluğunu bilen hür ve bilimsel düşünce gücüne ve geniş dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı" (m. 2) kişiler olarak yetiştirmektir. Oysa öğrenciler, ilgi, eğilim ve yeteneklerine göre eğitilememektedir. Bir yanda meslek eğitimine önem verileceği söylenmiş ve her 5 yıllık kalkınma planında bu önem vurgulanmış, öte yanda yeteri kadar meslek lisesi açılmadığından, son yıllara kadar bu liselere sınayla öğrenci alınmıştır. Bu sınavlar, öğrenciyi yeteneğine göre seçme yerine, öğrenciyi eleme işlevi görmüştür.
Sayfa 170-171
Ezbere Ağırlık Veren Sınav Sistemi
Sistem, bir yanda okul bitirme koşullarını kolaylaştırırken öte yandan da kimi okullara öğrenci alımını zorlaştırmaktadır. Öğrenci seçme süreci, onun gerçek yetenekleri üzerinden değil, ezberleme gücüne, belleğine depoladığı bilgileri kullanarak çoktan seçmeli sinavlarda doğru seçeneği işaretleme alışkanlığına göre yapılmaktadır. Sistem, bu seçme süreciyle hem öğrenciyi ezberlemeye itmekte, ezberciliğini pekiştirmesine neden olmakta, hem onları özel dershanelere yönlendirmekte, hem de eğitimi, parası olanların alabileceği bir mal haline getirmektedir, kısacası eğitimi ticarileştirmektedir. Okullar bu kısır döngüyü kırmaya dönük çalışmalar yapacaklarına, kendilerini dershaneye benzetme çabasına girmektedirler.
Sayfa 203-204
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.