1908-2015

Türkiye İktisat Tarihi

Korkut Boratav

Öne Çıkan Türkiye İktisat Tarihi Gönderileri

Öne Çıkan Türkiye İktisat Tarihi kitaplarını, öne çıkan Türkiye İktisat Tarihi sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Türkiye İktisat Tarihi yazarlarını, öne çıkan Türkiye İktisat Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
313 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
20. yüzyıl Türkiye ekonomisini büyüme ve bölüşüm ilişkileri açısından anlatan harika bir kitap. Korkut hoca tablolarla detaylandırdığı kitabıyla alan dışı okuyanların da kolaylıkla anlayabileceği bir kitap yazmış.
Türkiye İktisat Tarihi
Türkiye İktisat TarihiKorkut Boratav · İmge Kitabevi · 2018357 okunma
313 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
62 günde okudu
Türkiye İktisat Tarihi - Korkut Boratav
Elimde olan 1908-2009 yılları arasının incelendiği baskısıydı. Sadece Türkiye Cumhuriyeti iktisadi tarihi hakkında meraklı olanların değil her vatandaşın okumasını tavsiye ederim. İktisat okuyanlar için okuması daha kolay olsa da iktisat eğitimi almayanlar için de dili bence son derece sadeydi. Nitekim
Korkut Boratav
Korkut Boratav
kitabın iktisatçı olmayan okuyucular için yazıldığını belirtir. Siyaset ve iktisat arasında kurulan dengeyle anlatımı zenginleştirilen kitapta dönemlerin bölüşüm, gelir dağılımı, üretim ve dış ilişkiler üzerinden incelenmesi de okuyucu için rahat bir okuma sağlıyor. Ayrıca verilen verilerin grafiklerle desteklenmesi de bilgilerin akılda kalıcılığını artırıyor. Daha önce okumadığım için üzüldüğüm bile oldu. 2015’e uzanan baskısını da kısa zamanda edineceğim.
Türkiye İktisat Tarihi
Türkiye İktisat TarihiKorkut Boratav · İmge Kitabevi · 2018357 okunma
Reklam
1946 yılı, Cumhuriyet Türkiyesi'nin tarihinde hem siyasi, hem iktisadi bakımdan yeni bir dönüm noktası oluşturur. Parlamenter rejimin gereği olarak geniş halk kitlelerinin toplum sahnesinde, artık seyirci değil, aktörler olarak yer alması sonucunu doğurmuştur. Siyasi iktidarlar, bu tarihten sonra, en azından seçimden seçime, işçi, köylü, esnaf gibi kalabalık halk kesimlerinin ekonomik ve sosyal isteklerini dikkate almak, bunlara şu veya bu biçimde yanıt vermek zorunda kalacaklardır. Bu zorunluluk, iktisat politikalarında ve bölüşüm ilişkilerinde, varlıklı sınıfların kısa dönemli çıkarlarıyla çelişebilen unsurların sürekli olarak yer alması sonucunu doğuracaktı. Bazı çözümlemelerde ''popülist'' bir rejim olarak da nitelendirilen bu ortamın egemen sınıfların denetiminden çıkmamasının, bunların uzun dönemli çıkarlarını zedelememesinin ön-koşulu, doğrudan halk sınıflarını temsil etme ve/veya bunları örgütleme iddiasında solcu bir siyasi muhalefetin iktidar alternatifi olarak gelişmesine imkan verilmemesidir. Nitekim Türkiye'de de böyle oldu. Kısa süren bir yaygın demokrasi denemesinden sonra 1946 yılı sonunda solcu partiler ve bunların paralelindeki sendikalar kapatılarak sosyalist hareket yasal siyasetin dışına itildi.
Sayfa 104Kitabı okudu
313 syf.
4/10 puan verdi
Genel değerlendirme
Kitap çok fazla istatistiksel bilgi içeriyor. Maalesef bunlar tablo şeklinde değil. Düz yazı olarak ifade edilmiş. Türkiye’nin geçirdiği yakın dönem ekonomik gelişmelere bakmak için faydalı bir eser. Puanım içeriğe değil, yazım tarzına. İçerik 9 puanı hak ediyor. Biraz ders kitabı gibi olmuş. Bu durum okumayı çok güçleştiriyor. Akıcı bir dili yok. Bir de iktisat alanında temel düzeyde bilgi sahibi değilseniz, kavramlar size çok yabancı gelecektir. Başlangıç için Mahfi Eğilmez hocanın kitaplarını tavsiye ederim. Keyifli okumalar…
Türkiye İktisat Tarihi
Türkiye İktisat TarihiKorkut Boratav · İmge Kitabevi · 2018357 okunma
Liberal İktisat Politikaları
Finansal sistemde serbestleşme, 1980 Temmuzunda vadeli mevduat ve kredi faizlerinin serbest bırakılması ile başladı. Küçük bankaların ve mantar gibi Çoğalan bankerlerin Başlattığı faiz yaşı 1982 yılı içinde büyük bir finansal kargaşa ile sonuçlandı. Mevduat sertifikalarını ve holding tahvillerini kendi borç senetleri ile birlikte pazarlayan ve sonunda sadece kasaya giren yeni parayla eski taahhütlerini Karşılamak zorunda kalan bankerler, 1982 ortalarında tümüyle Çöktü ve bu çöküntü birkaç küçük banka ile peşinden sürükledi. Skandal boyutlarıyla kamuoyunu çalkantılara sürükleyen ve askeri yönetime sarsan bu çöküş, turgut Özalı karşılamak zorunda kalan bankerler, 1982 ortalarında tümüyle Çöktü ve bu çöküntü birkaç küçük bankayı da peşinden sürükledi. Skandal boyutlarıyla kamuoyunu çalkantılara sürükleyen ve askeri yönetime sarsan bu çöküş, Turgut Özal’ın Hükümet’ten ayrılmasına yol açtı. Bu, liberal iktisat politikalarının ilk büyük fiyaskosudur.
Sayfa 154Kitabı okudu
248 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine almıştım.Bana dilinin çok karmaşık olmadığını söylemişti ve kitabın başında da bu konuları bilmeyen bir insanın bile anlayacağı şekilde yazmaya çalıştık gibi bir şey okumuştum . Bu anlamda baktığımda dilin çok da yalın olduğunu söylemem.Bilgisi olmayan bir insanın anlaması çok da kolay sayılmaz bence ve sıkıcı gelebilir.Kitap hakkında duyduğum bir diğer şeyde çok yanlı olduğuydu . Ancak bu düşünceye kesinlikle katılmadığımı belirtmek isterim.Her kitaba yazar illaki kendinden bir şeyler bırakır kabul.Kitap da yazarının dokunuşunu taşımaktan öte bariz bir yanlılık yok.Bir yerden başlamam lazım bu tip kitaplara diyorsanız başlamak için ideal bir kitap değil,ancak ilerideki zamanlarda okuduğunuzda çok daha faydalı olacağı kanaatindeyim.
Türkiye İktisat Tarihi
Türkiye İktisat TarihiKorkut Boratav · İmge Kitabevi · 2018357 okunma
Reklam
Yalansınız dünya yalansız Türkiye istiyoruz yanlansız insanlar istiyoruz lütfen insanları uyaralım
1908’i izleyen yıllarda bir kısmı İttihat ve Terakki Cemiyetinin etkili mensupları olan Ziya Gökalp, Yusuf Akçura, Tekin Alp gibi düşünürler İktisadiyyat Mecmuası ve Türk Yurdu gibi yayın organlarında Alman tarihçi okulunun korumacı doktrinlerini yaymaya başladılar.
1908 sonrasında İttihatçıların ve 1923 İzmir İktisat Kongresi'nden sonra Kemalistlerin modern bir kapitalist ekonominin oluşması için öngördükleri ana mekanizma, devletin bireyleri zenginleştirecek ortamı ve desteği sağlaması; böylece oluşacak (ve kısmen siyasi kadrolardan kaynaklanacak) yeni burjuvazinin yabancı sermayeyle (''eşit koşullarda'') işbirliği ve ortaklık ilişkileri içine girerek gelişmeyi ve sanayileşmeyi gerçekleştirmesiydi. Sanayileşmeyi kolaylaştıracak ''ölçülü ve ılımlı'' bir korumacı rejim yeğlenmekteydi; ancak 1908-1929 yıllarının uluslararası konjonktüründen ve Türkiye'nin özel durumundan doğan nesnel sınırlamalar Türkiye ekonomisinin dünya ekonomisiyle esas olarak bir ''serbest ticaret-açık kapı'' ortamı içinde eklemlenmesi sonucunu veriyordu. Bu mekanizmanın işlediği yirmi yılı aşkın süre içinde istenen doğrultuda bazı sonuçların elde edildiği gözlemlenmiştir. Örneğin, devlet desteğinin, bireylerin zenginleşmesinde etkin bir yol olduğu ortaya çıkmıştır: Müslüman-Türk ticaret burjuvazisi ile siyasi kadroların ve yüksek bürokrasinin işbirliğinden, geleneksel (ve gayri müslim) komprador ticaret burjuvazisinin işlevlerini kısmen de olsa devralabilen, bazı hallerde yabancı sermayeyle işbirliği içinde kurulan imtiyazlı şirketlerin tekelci kazançlarından nemalanan bir yeni zenginler tabakası oluşmuştu.
İstiklal Harbinin finansmanının zaman zaman Tekalifi Milliye türü olağanüstü vergilere ve el koymalara başvurularak Sovyet yardımı dışında tamamen Anadolu halkı tarafından karşılandığını söyleyebiliriz. Vedat Eldem’in hesaplarına göre, Osmanlı devletinin Birinci Dünya Savaşı’nın finansmanı için kullandığı kaynakların yüzde 26’sı Alman ve Avusturya avanslarından oluşan dış kaynaklardanken, İstiklal Harbinin finansmanının sadece yüzde 10’u dış kaynaklardan( Sovyet yardım ve bağışlarından) sağlanmıştı.
131 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.