Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye Nasıl Doğdu

H. C. Armstrong

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Araba durdu. Yolda bazı merkepler ve köpekler dolaşıyor, birtakım kimseler de sabahları bir kenarda uyuyorlardı. Bunların üzerinde adi elbiselerinden başka bir şey yoktu. Türk köylüsünün bu tahammülü karşısında hayret ettim.
Türkler, ne günahkâr, ne de zalimdirler. Yalnız başkalarının ızdırabını anlamazlar. Bununla birlikte Türk çok sevimlidir.
Reklam
Mezarlığın arkasında Haydarpaşa istasyonundan, trenlerin ıslıkları ve horultuları geliyordu. Burası, Berlin-Bağdat demiryolunun Türkiye’deki başlangıcıydı. Dünya tarihinin birçok bölümü, bu yolla ilişkilidir. İranlı Sirus, Makedonyalı İskender ve dünya fatihlerinin yarısı bu yoldan geçmişlerdi. Bu yol güçlü bir devlet elinde, Ortadoğu’nun anahtarı olur. Nitekim de öyledir. Bu anahtar Mısır, Arabistan, Irak, hatta Hindistan’ı tehdit eder. Almanlar, bu yolu kullanmayı akıl ettiler. Hiç şüphesiz onların bu hareketleri İtilâf devletlerinin teşekkülüne ve Dünya Savaşının ortaya çıkmasına sebebiyet veren en önemli etkenlerden oldu.
Penceremin altında Kırım Savaşı’nda ölen İngiliz subaylarının mezarları vardı. Bunlar, Rusları İstanbul’a sokmamak için ölmüşlerdi. Altmış yıl geçmeden biz İstanbul’u, zafer mükâfatı olarak Ruslara vaat ediyorduk.
Burada, bu Anadolu’nun uzak yerinde, demiryolundan ve denizden uzak, Türk’ü olduğu gibi tanıyorum. 16. yüzyılın Türk İmparatorluğu buralarda kurulmuştu. Ara sıra bir vezirin uyanıklığıyla, ara sıra hayatiyetinin onu ateşlemesiyle yahut komşularının rekabetiyle kurulan Osmanlı İmparatorluğu her şeye rağmen çöküşe doğru yuvarlanıyordu. Geçtiğimiz köylerde genç erkek kalmamıştı. Hıristiyanların sadakati yoktu. Fırsat düştükçe bunlar kulağıma haince hareketlerini fısıldıyorlardı.
Bu zavallıları Anadolu’daki eşleri hasretle bekliyor, onlardan bir haber almak için çırpınıyorlardı. Kendilerine az yemek verilen, güzel yönetilmeyen, perişan elbiseler giydirilen bu Türk askerlerinin özgürlüğü, bizim esaretimiz derecesinde kötüydü.
Reklam
Türk askerleri de iyi bir halde değillerdi. Elbiseleri perişandı. Askerlerin sakalları uzamıştı. Bunlara nasıl teslim olacağımızı düşündüm. Çünkü üstü başı perişan olunca bütün gücünü kaybeden yegâne askerin İngiliz askeri olduğunu bilmiyordum.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.