1. Cilt (1839-1924)

Türkiye Siyaset Tarihi

Cemal Fedayi

Türkiye Siyaset Tarihi Posts

You can find Türkiye Siyaset Tarihi books, Türkiye Siyaset Tarihi quotes and quotes, Türkiye Siyaset Tarihi authors, Türkiye Siyaset Tarihi reviews and reviews on 1000Kitap.
Devşirme Sistemi, Osmanlı'dan önce de uygulanan bir sistemdi. Osmanlı bu sistemi daha başarılı ve daha verimli bir şekilde kullanmıştır. Toynbee gibi bazı tarihçiler şöyle bir benzetme yapmıştır: Roma İmparatorluğu devşirmeleri ayak işlerinde kullandı; Osmanlı ise üst düzey işlerde kullandı... Osmanlı, kuruluş döneminde daha çok yerli unsurlarla birlikte çalıştı, denge politikasını takip etti; yerli unsurları yönetimde istihdam etti. Fakat imparatorluk aşamasına geçilince devşirme sistemine daha çok ağırlık vermeye başladı. Yerli kabilelerin veya eski beyliklerin devlete rakip olmaması için yönetim kademeleri daha çok devşirme kökenli devlet adamlarına emanet edildi... Devşirme yönteminde küçük yaşta devşirilen gayr-i müslim çocuklar Türk ve Müslüman olarak yetiştirilir, daha sonra Enderun Mektebinde formel eğitime alınırlardı. Çocukların devşirilmesi, gönüllü yöntemlerle olurdu; aileler kendi rızalarıyla çocuklarını verirlerdi...
Fatih'e kadar inişli çıkışlı, çalkantılı ve istikrarsız bir dönem geçirilmiştir. Fatih'le birlikte istikrarlı ve kurumsallaşmış bir dönem başlamıştır. Hukuki alanda Fatih, kanunnameler çıkararak, devlete ve halka düzenli bir hukuk çerçevesi içinde yaşama imkânı sağlamıştır. Kendi dönemi itibariyle hukuk devletini kurmuştur da diyebiliriz... (...) Fatih döneminde İmparatorluk sadece coğrafi açıdan değil bilim, sanat, kültür, teknik, siyasi ve hukuki yapı bağlamında da güçlenmiş ve ilerlemiştir. “Devlet kurucu” vasfı ileri boyutlarda olan Fatih, döneminin en ünlü bilim adamlarını başkent İstanbul'da toplamış, bilim ve tekniği devletin ilerlemesinde motor güç olarak kullanmıştır... Fatih'in kurduğu siyasi/hukuki yapı, büyük değişimlere uğramadan, küçük çaplı değişiklikler ve revizelerle birlikte klasik çağ boyunca devam etmiştir. Bu yapı, modern dönemin başladığı Tanzimat'a kadar devleti ayakta tutabilmiştir.
Reklam
Günümüzde bazı tarihçiler, imparatorluk kelimesinin emperyalizmi çağrıştırdığını düşünerek İmparatorluk kelimesini kullanmak istemiyor. Fakat bu doğru bir yaklaşım değildir. İmparatorluk, içinde değişik etnik kökene, dine ve dile sahip çok sayıda toplumsal grubu barındıran devlet demektir. Osmanlı bu bağlamda bir imparatorluktur. Emperyalizm ise sömürgecilik anlamında kullanılmaktadır. Emperyalizm kavramı, sosyalistler tarafından, kapitalist devletleri eleştirmek için sonradan icad edilmiş bir kavramdır. Osmanlı bu tartışmanın dışındadır. Osmanlı İmparatorluğu, tarihinin hiçbir devrinde sömürgeci olmamıştır; asimilasyon politikası uygulamamıştır... Tarihçi Arnold Toynbee, tarihte iki buçuk imparatorluk olduğunu söylemiştir. İki büyük imparatorluk Roma İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğudur. Yarım imparatorluk ise Britanya İmparatorluğu yani İngiltere'dir. Yine tarihçiler, tarihte iki büyük barıştan (pax) bahsederler; bunlar “Pax Romana” (Roma Barışı) ve “Pax Ottomana” (Osmanlı Barışı) olarak isimlendirilmiştir. Dünya tarihi açısından baktığımızda Osmanlı İmparatorluğu, aynı hanedan tarafından yönetilmiş en uzun imparatorluk olarak kayda geçmiştir. Bu vasfı sebebiyle Osmanlı, büyük devletler tarafından merak edilmiş ve her yönüyle araştırılmıştır ve halen de araştırılmaya devam etmektedir. Osmanlı Arşivleri başta ABD ve AB ülkeleri olmak üzere dünyanın bütün ülkelerinden gelen araştırmacıları tarafından ziyaret edilmektedir...
Esasen genel olarak büyük devletlerin kuruluş tarihinden değil kuruluş sürecinden söz edilir. Büyük devletler bir günde ya da bir gecede kurulmaz. Büyük devletler uzun bir süreçte, yavaş yavaş ve kurumsallaşarak kurulurlar. Osmanlı'nın kuruluşu da böyle olmuştur. Bir günde veya bir gecede kurulan devletler kısa sürede yıkılır; istikrar bulmaz. Ayrıca saman alevi gibi hızlı bir şekilde geniş bir coğrafyada kurulan devletler, yine saman alevi gibi kısa sürede yıkılmışlardır.
Siyaset kavramını, “çok sayıda aktörün iktidarı elde etmek için yarışması” olarak tanımlarsak, Türkiye'de modern siyaseti, II. Meşrutiyet'ten, yani 1908'den başlatmak gerekiyor. Çünkü çok partili/aktörle siyasi hayat bu dönemde başlamıştır. İlk siyasi partiler/cemiyetler bu dönemde kurulmuş, ilk çok partili seçimler bu dönemde yapılmıştır.
25 öğeden 21 ile 25 arasındakiler gösteriliyor.