Tarih, İdeoloji, Rejim 1921-2016

Türkiyeʼde Anayasalar

Taha Parla

Oldest Türkiyeʼde Anayasalar Quotes

You can find Oldest Türkiyeʼde Anayasalar quotes, oldest Türkiyeʼde Anayasalar book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Türkiye’nin cumhuriyet dönemi anayasaları
Bu kitapta Türkiye’nin cumhuriyet dönemi anayasaları inceleniyor ve karşılaştırılıyor. Meşrutiyet dönemi Osmanlı anayasalarına hiç değinilmemesinin iki nedeni var: Birincisi yer sınırlaması ve konuyu daraltma gereği. İkincisi ve belki de daha önemlisi, Cumhuriyet anayasalarının kendi içinde bir bütünlük taşıması ve anlaşılmak için meşrutiyet
Sayfa 15 - Metis Yayınları
Kant'ın dediği gibi, kötü kanunları uygulamak otoriter yönetime götürür.
Sayfa 14 - metisKitabı okudu
Reklam
Anayasa bir üst yasadır ama üst tarafı o da bir yasadır.
Hukuk ilkelerine uymayan kanunlara uymak da halkı uysal koyunluğa götürür.
Kutsal Militarizm ve Zoraki Kanunlar devletinin kısa tarihi
1921 ve 1924 anayasaları Türkiye'de cumhuriyet döneminde TBMM tarafından yapılan ilk ve son anayasalardır.
Demokrasi denince sivil parlementer demokrasinin anlaşıldığı ; siyasal temsil, ka­rar alma ve anayasa yapma/değiştirrme denince ge­nel oyun, serbest seçimin, siyasal partilerden olu­şan parlamento çoğunluğnun anlaşıldığı; yönetim denince askeri otoritenin sivil otoriteye bağlı ve ba­ğımlı olması kuralının anlaşıldığı bir çağda 1961 ve 1982 anayasaları, askeri darbeleri ve darbe anaya­salarını meşrulaştıncı, çağdışı ve militarist bir il­keyle, bir kavramsal kategoriyle hareket etmekte­dirler. Amaç olarak ifade ettikleri demokrasiye as­keri darbe yoluyla gidilebileceğini düşünmekte; amaç-araç, ilke-yöntem arasındaki kaçınılmaz bü­tünlüğü hiçe saymaktadırlar. Öyle olunca da meş­ruiyetlerine, yapılış usulleri bakımından gölge düş­mekle kalmamakta; bu militarist kültürel-kavram­sal bagaj, değişen derecelerde, 1961 ve 1982 anaya­salarındaki "devlet yapısı"nda askeri bürokrasiye verilen üstün konumda da kendini duyurmaktadır.
Reklam
Temel baskı odağı temel haklar
1971 değişiklikleri- Temel hakların özü olan kenar başlığı, Temel hak ve hürriyetle­rin özü, sınırlanması ve kötüye kullanılmaması"na çevirip yaklaşımını daha baştan haber verdikten sonra, önce sınırlamadan sonra özden söz eder. 1961'de say ı lan nedenler arasından so syal adaleti çıkarıp kamu sağlığını ve "devletin ülkesi ve mille­tiyle bütünlüğü"nü ekler; sınırlamayı ve ancak ar­dından öze dokunulmazlığı getirir. 3. fıkrayla da hak ve hürriyetlerin kullanım alanını daraltarak sı­nırlamayı genişletir: Haklar, Devletin bütünlüğüne, Cumhuriyet'e ve onun niteliklerine karşı kullanıla­maz; "dil, ırk, sınıf, din ve mezhep" ayrımına dayanı­larak da kullanılamaz. 1982'de ise "öz"den bahis ve eser bile yoktur.
Kitap ve broşür yayını 1961 anayasasına göre izne bağlı tutulamaz; sansür edilemez (Md. 24). 1982 anayasasının belki de en ilginç özelliklerinden biri , bu hakka usulen de olsa yer vermemiş olmasıdır. 1982 bu bakımdan "ki­tapsız" bir anayasadır. Kitabı koruyucu bir hükmün anayasaya konulmamış olması belki de daha sonra Türkiye'de kitaba yöneltileeek saldırının bir ön ha­bercisidir.
1982, dernek kurma hakkını 1971'in çok ileri­sine giderek ortadan kaldırır (Md. 33). Önce, belli bilgi ve belgelerin idari mercie verilmesini ister (2. fıkra). Sonra, sınırlamaları saymaya başlar: Dernekler, ( 1) 13. maddedeki genel sınırlamalara aykı­rı hareket edemezler, (2) siyasi amaç güdemezler, (3) siyasi partilerden destek göremez ve onlara des­tek olamazlar, (4)sendikalarla kamu kurumu nite­liğindeki meslek kuruluşları ve vakıflarla bu amaç­la ortak hareket edemezler (4. fıkra). Başka bir de­yişle, derneklerin toplumdaki diğer bütün örgütlü grup ve topluluklarla ilişkisi kesilmiştir; dernekler toplumsal-siyasal yaşamdan yalıtılmıştır. Bu da toplumu depolitize etmek isteyen 1982 Anayasası' nın genel yaklaşımıyla tam tutarlıdır. Ayrıca, as­kerlerin yanısıra, polislerin ve memurlann da der­nek kurma hakları sınırlanmıştır.
Çarpıklık, noksanlık...
1961'de çok açık biçimde kişinin isteğine ve kü­çüklerin kanuni temsilcisinin rızasına bırakılan din eğitimi, bunu milli eğitimin dışında bırakan Kema­list laikliğe tümüyle aykırı olarak, 12 eylül Kema­listleri tarafından, milli eğitimin içine sokuluyor ve zorunlu yapılıyor. Hem de, ne kadar usulen olursa olsun, aynı solukta, çağdaş bilim esaslarına aykırı eğitim yapılamaz diye diye.
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.