Türkiye'de Devlet Geleneği sözleri ve alıntılarını, Türkiye'de Devlet Geleneği kitap alıntılarını, Türkiye'de Devlet Geleneği en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İngiltere’de devletin siyasal işlevi, o toplumda eski bir gelenek olan hem bireysel ve hem de müşterek özgürlükler korumak düşüncesi üzerine bina edilmiştir.
İltizam sisteminin tüm devlet hayatı üzerinde çok olumsuz etkileri oldu. Bu yeni vergi sistemi geniş çaplı bir yozlaşmanın ve rüşvet mekanizmasının ortaya çıkması ile sonuçlandı. Ne zaman iltizam hakkı dağıtılacak olsa, muhtemel mültezimler, sarraflar ve yüksek dereceli memurlar arasında bir anlaşmaya varılırdı. İltizam hakkını satın almak isteyenlerin ilgili müza yedeye katılabilmeleri için ücreti mukabilinde bir "sarraf" ı kefıl olarak göstermesi ve söz konusu sarrafın kef a letinin geçerli liğinin Hazine tarafından onaylanması zorunlu idi. Hazine bazı gelirlerinin iltizam olarak dağıtılacağını ilan ettiği zaman, sarraflar kimi üst düzey bürokratlarla temasa geçer, Hazine ile mültezimler arasında yapılacak iltizam sözleşmelerinin gerçekleşmesini garantilemek için bu bürokratların nüf uzundan faydalanırlar, bürokratlar da "hizmetlerinin" karşılığını sarraflardan alırlardı. Söz konusu mültezimler kısa zamanda palazlanmışlar ve ayan sınıfı, yani yeni bir eşraf tabakası ortaya çıkmıştır.
"Atatürk, her iki çok partili sistem döneminde de siyasal partilerin belirli çıkarları temsil etmesini onaylamamıştı. O çıkarların değil düşüncelerin çarpışmasının gerekli olduğunu, çünkü ancak bu suretle hakikatin ortaya çıkarmasının mümkün olacağını düşünmüştür."
Atatürk, her toplumun bir kolektif vicdana sahip olduğunu belirtmiştir ve kolektif vicdanın halk tarafından açık bir şekilde ifade edilmemesinin sonucu olarak kolektif vicdanın bulunmadığı sonucuna varılamaması uyarısını yapmıştır."
1960'lar boyunca bürokratik seçkinler, Cumhuriyet Halk Partisi'ni, "toplumsal ve ekonomik konularda Atatürk'ün görüşlerine ihanet ettiği" için eleştirmişlerdir. Böylesi bir toplumsallaşmanın en dramatik görünümü ordu saflarında görülmüştür. İnatla demokratik rejimi ortadan kaldırmayı amaçlayan 1963 yılının Mayıs'ındaki ikinci darbe girişimlerinin başarısızlığından sonra Binbaşı Fethi Gürcan'ın son sözü, "Şimdi öleceğim, fakat ölümümle Atatürk'ün fikirleri daha da değerlenecektir" olmuştu.
1930'lara kadar Dışişleri Bakanlığı'ndaki gelişmeleri inceleyen George Harris, Atatürk'ün reformlarının bakanlık üzerinde hiçbir önemli etkisinin olmadığı sonucuna varmıştır: "[Bu yıllarda] Dışişleri Bakanlığı'ndaki toplumsal yapı, hemen hiç değişmemiştir. Değişim asgari düzeyde gerçekleşmiştir. "Yeni bürokratlar", özellikle, eğer bu fa rklı toplumsal kökenlerden gelenleri ifade ediyor ise mevcut yapıya çok yavaş eklemlenmiş ve Atatürk'ün hayatı boyunca nadiren Bakanlığın üst düzeyle rine gelmişlerdi. Gerçekten de, Atatürk'ün hayatta olduğu yıllarda dışişleri kadrosu, yeni kanunlara ve diğer düzenlemele re rağmen adeta geleneksel okul-aile dayanışmasının devam ettiği bir seçkinler kulübü olarak kalmıştır."