Türkiye’de meta-para ilişkilerinin ve mülkiyetin gelişmesiyle, ülke ekonomisindeki konumunun güçlenmesi Kemalist devrimden sonra farkedilir biçimde hızlanan bir ulusal burjuvazi göze çarpmaya başladı. Tüccar-tefeci sermayesi, giderek daha sık fabrika işletmelerine yatırıldı ve sanayi sermayesine yükseldi.