Newest Türkiye'nin Düzeni / Dün-Bugün-Yarın / Birinci Kitap Quotes
You can find Newest Türkiye'nin Düzeni / Dün-Bugün-Yarın / Birinci Kitap quotes, newest Türkiye'nin Düzeni / Dün-Bugün-Yarın / Birinci Kitap book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Polanya'lı Simon ise, o tarihlerde istanbul nüfusunu .1 milyon olarak tahmin etmektedir. Yani XVII. yüzyıl ba şıdna Istanbul, dünyanın en büyük şehridir. Londra ve Paris'in nüfusları. istanbul'un ancak yarısı kadardır. Bu ya bancı yazar. Edirne icin 200 bin. Sıvas icin 150 bin, Kay seri icin 95 bin nüfus rakamlarını ileri sürmektedir.28 Bu yabancı rahibin rakamian mübalôğalı bulunsa dahi, XVI. yüzyıl Türkiye'sinin Avrupa'dakinden çok daha yoğun bir şehir hayatına dayandığı muhakkaktır. O zamanlarda, ge leceğin büyük sanayi merkezi Manchester'in nüfusu he nüz 20 bine dahi ulaşmış değildi
Prof. Tankut da, XVI. yüzyıl Türk köyünü şu iyimser sözlerle tanıtmaktadır: «Köyler çok bü yük ve birbirine yakındı. Suları zaptı rapta almışlar, küçük ve kesit ziraat {entansif) yapıyorlardı. Toprağı iyi işliyor lar ve muhtelif iklimiere mahsus çeşitli mahsullerin hep sini alabiliyorlardı. Evliya Çelebi, Anadolu'nun her tara fında beş yüz haneli bağlı bahçeli köylerden bahseder. Köyler, camili, medreseli ve hamamir idi. Hemen hepsi küçük ölçüde birer site idiler. Kendilerine lôzım olandan çok fazla istihsalleri vardı.
Yeryüzünde iyiye gidiş umudunu yitiren halk kitleleri, kurtuluşu başka dünyalarda aramaya koyulmuştur. Kadercilik, İslamiyetin değil, bu ekonomik çöküntünün sonucudur.
Ürünün bir kısmına el koyan "arazi sahibinin" Avrupa'da senyör, Türkiye'de devlet ve devletin temsilcileri olması, üretim tarzının karakterini değiştirmez.
Yakup Kadri, Anadolu'da henüz bir Türk milletinin var olmadığını görmektedir:
"-Biliyorum beyim, sen de onlardansın emme.
- Onlar kim?
- Aha, Kemal Paşa'dan yana olanlar ...
- İnsan Türk olur da, nasıl Kemal Paşa'dan yana olmaz?
- Biz Türk değiliz ki, beyim.
- Va nesiniz?
- Biz islamız elhamdülillah... O senin dediklerin Haymana'da yaşarlar ...
Eğer bize zafer nasip olursa bile kurtaracağımız şey, yalnız bu ıssız toprakla, bu yalçın tepelerdir. Millet nerede? O henüz ortada yoktur ve onu bu Bekir Çavuşlar, bu Salih Ağalar, bu Zeynep kadınlar, bu İsmail'ler, Süleyman'larla yeni baştan yapmak gerekecektir."
... "Anadolu halkının bir ruhu vardı, nüfuz edemedin. Bir kafası vardı, aydınlatamadın. Bir vücudu vardı, besleyemedin. Üstünde yaşadığı bir toprak vardı, işletemedin.
Onu, hayvani duyguların, cehaletin ve yoksulluğun ve kıtlığın elinde bıraktın. O, katı toprakla kuru göğün arasında bir yabani ot gibi bitti. Şimdi elinde orak buraya hasada gelmişsin. Ne ektin ki, ne biçeceksin? Bu ısırganları, bu kuru dikenleri mi? Tabii ayaklarına batacak. İşte, her yanın yarılmış bir halde kanıyor ve sen, acıdan yüzünü buruşturuyorsun. Öfkeden yumruklarını sıkıyorsun.
Sana ıstırap veren bu şey, senin kendi eserindir, senin kendi eserindir."