Türkiye'nin Güncel Ekonomik Mali Sorunları ve Politikaları Sözleri ve Alıntıları
Türkiye'nin Güncel Ekonomik Mali Sorunları ve Politikaları sözleri ve alıntılarını, Türkiye'nin Güncel Ekonomik Mali Sorunları ve Politikaları kitap alıntılarını, Türkiye'nin Güncel Ekonomik Mali Sorunları ve Politikaları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, gelir dağılımı, istihdam ve yaşam standartları gibi alanlarda ülke halkına, çağdaş ülkelerdeki bireylere tanınan imkânlar tanınmıyorsa bu ülkede kalkınmanın sağlandığını söylemek zordur."
"Türkiye’de İSO tarafından derlenen ilk 500 şirketin verilerine göre ileri teknoloji üretim yapan şirketlerin milli gelirde ortaya çıkardığı katma değer yalnızca %3’dür. Bu oranın dünya ortalaması %17 iken Singapur’da yaklaşık %50, ABD’de ise %21’dir."
Ancak dünya karşılaştırmaları yapılırken ülkenin cari fiyatlarla
hesaplanan milli gelirinden ziyade satın alma gücüne göre hesaplanan milli gelir karşılaştırmaları daha doğru sonuçlar vermektedir.
"Eğer ülke milli gelirini potansiyel milli gelir seviyesine ulaştırmışsa, bunu yaparken mevcut kıt kaynakları en ihtiyaç duyulan alanlara tahsis etmişse ve ortaya çıkan katma değer de ülke fertleri arasında eşitlik ve adalet ilkeleri çerçevesinde dağıtılmışsa bu ülke makroekonomik açıdan optimal dengeye ulaşmış demektir."
GSYH, ülkedeki mevcut üretim faktörlerinin belirli bir dönemde gerçekleştirdiği üretim miktarlarına karşılık gelen geliri ifade ederken, kişi başına düşen milli gelir rakamları ülkedeki nüfusun bu gelirden kişi başına ne kadar pay aldığını göstermektedir.
"Ülke ekonomileri karşılaştırılırken Gayrisafi Yurt İçi Hâsıla (GSYH) ve Kişi Başına Düşen Milli Gelir (KBDMG) rakamları ilk bakılan göstergeler arasında yer almaktadır."
"Dünya’daki gelir dağılımı eşitsizliğinin en fazla olduğu Güney Afrika ülkelerinde bu katsayı yaklaşık 0,60; en iyi olan İskandinav ülkelerinde ise 0,25 civarında."
"Devletin bu aşamada seçici kredi politikası uygulaması ve gerekirse konut kredi faizlerini artırarak borç verilebilir fonların büyük kısmını imalat ve sanayi sektörü gibi alanlara tahsis etmesi gerekirdi."
Sonraki yıllarda yani 1950’lerde tarım kesimine ağırlık verilerek
sahip olunan tarımsal kaynaklarla katma değer üretilmeye ve tarım kesiminin refahı yükseltilmeye çalışılmıştır.