Türkiye'nin Uzun On Yılı

Tanel Demirel

Oldest Türkiye'nin Uzun On Yılı Posts

You can find Oldest Türkiye'nin Uzun On Yılı books, oldest Türkiye'nin Uzun On Yılı quotes and quotes, oldest Türkiye'nin Uzun On Yılı authors, oldest Türkiye'nin Uzun On Yılı reviews and reviews on 1000Kitap.
Nihat Erim, 21 Mayıs 1950 tarihli günlüğüne "... DP milletvekilleri memleketin bütün şer kuvvetlerini temsil etmekte. İçlerinde ne 'mallar' var. Böyle bir kalabalıktan memlekete ne hayır geleceğini de önümüzdeki yıllar gösterecek." diye yazmıştı.
Sayfa 176
Satrançta bile yenilgiyi hazmetmekte zorlanan ve kendisini yenen kişiyi iki defa yenmeden masadan kalkmadığı söylenen İnönü'nün ruh halini iyi anlamak gerekir.
Sayfa 177
Reklam
Devlet ve toplum, ekonomi ile siyaset arasında katı bir ayrım yapılıyor, hatta bazıları süreçlerin birbirinden bağımsız olduğunu bile iddia ediyordu. Siyasal süreci toplumsal bağlardan kopartarak, siyasetin özerkliğinin abartılması ya da siyaset toplum bağlantısı üzerinde dururken toplumsal düzlemdeki çatışmaları ikinci plana itip, toplumu belli değerler etrafında bütünleşmesi gereken uyumlu bir bütün olarak algılamak benimsenen varsayımlardandı. Siyasetin çatışma boyutu ikinci plana itildiğinden herhangi bir siyasi düzenlemeden “kim(ler) faydalanıyor” sorusu genellikle sorulmamaktaydı.
Sayfa 7 - İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, GirişKitabı okudu
Demokrasi, milli irade ve kalkınma söylemleri ile yeni dünya düzeninin yarattığı fırsatları değerlendirmeye soyunan DP’nin Cumhuriyet ve modernleşme karşıtı bir hareket olmadığı gibi, otoriter/devletçi devlet ve toplum tasavvurundan beslenen otoriter eğilimlerine rağmen tek parti diktatörlüğü kurmak gibi bir niyetinin de olmadığını savunuyor. 27 Mayıs darbesinin ne dar anlamda sosyal ekonomik çatışmalar ne de etnik ve etnik/dini çatışmaların bir sonucu olmayıp, yaşam tarzı açısından birbirlerine benzemekle beraber, bir dereceye kadar farklılaşmış toplumsal kesimlere hitap eden ve bunu farklı modernleşme anlayışları söylemi çerçevesinde dile getiren iki farklı elit bloku arasındaki iktidar mücadelesinın bir tezahürü olarak görülmesi gerektiğini de ifade ediyor.
Sayfa 9 - GirişKitabı okudu
Siyasal Rejim
Siyasal rejim kavramı, merkezi/siyasi iktidarın kimler tarafından ve nasıl kullanılacağına ilişkin düzenlemeler bütününü ifade eder. Siyasi rejim denildiğinde merkezi iktidar mücadelesinin kuralları ile birlikte, devletin/merkezi iktidarın nasıl örgütleneceğini, yönetme iddiasını taşıdığı toplumla ne türlü bir ilişki kuracağını belirleyen hukuki/kurumsal yapılar akla gelirse de, siyasi değişim sadece şekli/formel kurallardan ibaret değildir. Weberyan tanımıyla devlet, belli bir coğrafyada yaşayan insanlar üzerinde güç kullanma tekeline sahip olma iddiasında bulunan organizasyon ya da hiyerarşik organizasyonlar bütünüdür. Siyasi rejim devletin güç kullanma yoluyla düzeni sağlama işlevini nasıl yerine getireceği ile ilgilidir. Her merkezi iktidar ya da devlet belli toplumsal ilişki ağlarını ve kaynak dağılımına ilişkin bölüşüm örüntülerini korur, bunlardan beslenir. Her siyasi rejim hassas dengelere dayalı, kırılgan bir uzlaşmayı ifade eder. Siyaset biz/onlar ayrımı ile birlikte grupların çıkar, algılayış, inanç farklılıklarından kaynaklanan çatışma potansiyelinden beslenir. Çıkar ve inanç farklılıkları da verili olmaktan çok bizatihi siyasal süreç içinde oluşturulurlar.
Sayfa 10 - GirişKitabı okudu
Demokratik rejimi tercih edilir kılan, hem temel hak ve hürriyetlerinin daha iyi korunabilmesine imkan verebilmesi hem her türlü eşitsiz ilişkiyi görünür (dolayısıyla eleştirilebilir) kılarak düzeltme önünde adımlar atılmasının önünü açabilmesi hem de yöneticilere hesap sorabilmeyi -değişen derecelerde de olsa- mümkün kılabilmesidir.
Sayfa 13 - GirişKitabı okudu
Reklam
50 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.