Türkiye'ye Kefen Biçenler

Muzaffer İlhan Erdost

Türkiye'ye Kefen Biçenler Sözleri ve Alıntıları

Türkiye'ye Kefen Biçenler sözleri ve alıntılarını, Türkiye'ye Kefen Biçenler kitap alıntılarını, Türkiye'ye Kefen Biçenler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eski Yapı
Derin vuruyoruz kazmayı Kof sesler geliyor dipten Çürümüş yıllardır Değiştireceğiz bu yapıyı kökten Biraz daha gayret Sallanıyor her yeri Kovuklarda böcekler çıyanlar, Bir telaş bir kıyamet. Yıkacağız başka çare yok Yıkıp yeniden yapacağız Temelden çatıya uygarca Girip içine İNSAN gibi yaşayacağız
Karşı Devrim Sürecindeki sinsi planlamalar
Köy Enstitüleri besinci mezunlarını veremeden kapatıldılar. Köy Enstitülerine karşılık, imam-Hatip okulları açılacaktır. Her köye bir okul ve bir öğretmen ülküsünün yerini ise,her köye bir cami ve bir imam sloganı alacaktır. İmam-Hatip okulları, Cumhuriyetin başlangıcında, “Tevhidi Tedrisat Kanunu'na Türkçeleşmiş adıyla Eğitimin Birleştirilmesi ya
Reklam
Muhalefetteyken, Demokrat Parti, yabancı sermaye yasalarını, petrol yasasını çıkardığı zaman, bu yasaları eleştirmişti İnönü. Ama bunlar, sosyalist solun, ulusal tepkisine neden olduğu zaman, aynı İnönü, duraksamış, soruyu bu kez, sosyalist sola, devrimci gençliğe yöneltmişti. Neyimizi sömürüyorlar? diye.
Apo ile AKP'nin benimsediği ortak fikirler
PKK'nın yayın organı Serxvebun'un Kasım 1990 tarihli sayısında yayınlanan “TC'nin 67. Yıl Gerçeği” yazısında, Öcalan, 1920'lerde kurulan Cumhuriyetin tepeden inme olduğunu, bir gecede kurulduğunu, çirkin, kaba ve ağır sözlerle ve eleştirel bir söylemle dile getirirken, PKK'nın, "Kürdistan'da bir halk cumhuriyeti” kurmayı amaçladığını da
Öyle ki, Kürtçe, konuşma dili olarak yasaklanarak, Kürt ananın cezaevindeki oğluyla konuşmasının dipçikle engellenmesinden, mırıldandığı Kürtçe bir ezginin bedelini ya polis kurşunuyla, ya işkencede, ya cezaevinde ödemeye değin, Kürtler üzerinde yoğunlaştırılan dilsel ve kültürel baskılar, ayrılıkçı siyasal hareketleri tetikledi, şiddete dönüştürmekle kalmadı, şiddeti yaygınlaştırdı ve yeğinleştirdi. Baskı o denli dayanılmaz yoğunluktaydı ki, Diyarbakır Cezaevinde Kürt gençler topluca kendilerini yakarak yaşamlarıyla bir halkın çiğnenen onurunu kurtarmaya çalıştılar. 12 Eylül askeri yönetimi, NATO planı çerçevesinde kirli savaşla kirletilen ülkeyi, bir halkı ayaklanacak boyutta ve derinlikte daha çok kirletmiş, ulusu ve ülkeyi lime lime bölmesi için programlanan PKK'nin, birkaç yıl içinde Türkiye'ye karşı savaş açacak denli güçlenmesinin toplumsal ortamını yaratmış, önünü ve yolunu açtı.
Karanlık Yolların Aydınlık Yolcusuna Bin Selam
Akşamdan sonra dağlar mor görünür Bekler misin şimdi çıkıp gelsem Yolcusu olsam hiç gidilmemiş yolların Karanlık yolların tek başına yolcusu Bekler misin şimdi çıkıp gelsem
Reklam
İçtenlikli Milliyetçi kardeşlerimiz bunları biliyor mu?
12 Mart (1971) ve 12 Eylül (1980) askeri darbesine toplumsal ortamın oluşturulmasında, Amerikalı uzmanların, Alpaslan Türkeş'in kurduğu 45 komando kampında cinayet, suikast, sabotaj ve iç savaş yöntemlerini öğrettiği Bozkurtlar büyük bir rol oynadı. Amerikalı uzmanlardan cinayet, suikast, sabotaj dersleri alan bu kişiler, bir yerden bir başka
Örneğin Dersim olayları gibi...
Ulusal Demokratik devrimin öz çocuğu Laik Cumhuriyet, kırsal alanda, demokratik devrimi tamamlamak, üretici güçlerin gelişmesinin engeli olan feodal ve yarı feodal ilişkileri tavsiye etmek amacıyla, Gazi Mustafa Kemal'in ana çizgilerini belirlediği Çiftçiyi Topraklandırma Yasası çıkarmış, ama bu yasanın feodal ve yarı feodal sistemin tasviyesini amaçlayan maddesi, kapitalist öncesi sistemin savunucuları tarafından adeta kurşuna dizilmişti. Doğal ki tek başına değillerdi. Emperyalist gericiliğin güdülediği doğrultuda ve emperyalist gericilikten güç aldıkları aşikardı...
Sovyetler Birliği’ni Türkiye düşmanı olarak yazanlar ve okuyanlar bilmeli
Moskova anlaşmasının ilk maddesinde, taraflar, "herhangi birine zorla kabul ettirilmek istenilen bir barış andlaşması ya da bir uluslararası sözleşmeyi tanımamayı ilke olarak benimsemişler", Sovyetler Birliği Hükümeti, bugün Büyük Millet Meclisince temsil edilmekte olan Türkiye Ulusal Hükümeti tarafından tanınmamış Türkiye'ye ilişkin hiçbir uluslararası sözleşmeyi tanımamayı kabul etmiştir.
Ne içten vatanseverlik değil mi? Şöyle Müslüman olamadık!
Partisi iktidar olur olmaz, ama kendisi protokolde yerini almamış Erdoğan, oğul Bush'un yanına kosmuş, Irak'a saldıracak 100 bin Amerikan Askerinin Güneydoğu Anadolu'ya konuşlanmasına, havaalanlarının, limanların, Amerikan savaş uçaklarına ve gemilerine tahsis edilmesine "olur” vermişti. Bunlar kuşku yok ki, seçimden önce görüşülüp kararlaştırılmış konulardı. Ama tezkere ters dönmüştü, kim ne derse desin, yüz bin Amerikan askerinin Güneydoğu'da konuşlanması için mutabakat belgesi hazırlayan komutanlara karşı, yurdun egemenlik haklarını korumakta kararlı komutanlarin içerden muhalefeti, Tezkere'nin kıl payı da olsa ters dönmesi için yetmişti. Ama ABD'nin küresel egemenlik süreci yeni bir ataktaydı.
Reklam
Bir memleket nasıl gericileştirildi?
Köy Enstitüleri, beşinci mezunlarını veremeden kapatıldılar. Köy Enstitülerine karşılık, İmam hatip okulları açılacaktır. Her köye bir okul ve bir öğretmen ülküsünün yerine ise, her köye bir cami ve bir imam sloganı alacaktır...
İkide bir sizin kardesliğiniz size kalsın, bizi böyle ezdiniz, böyle kırdınız diye mızıkcı cocukların ağzını bırakın. Sanki biz ezilmedik, ciğnenmedik, kırılmadık! Kardeşim İlhan'ı döverek öldürenlerin biri Dersim'li... Dövdüren kim, öldürten kim, hiç düşünüyor musunuz? Kürtçeyi anadil olarak yasaklayan kim? Evren mi? Yoksa CIA mı? Hiç düşündünüz mü? Faşizmi, ABD kökenli, Batı Avrupa destekli faşizmi, Türkler Kürtlerden daha ağır biçimde yaşamadı mı? 12 Eylül öncesinin cinayetlerine bakılsın... Kaçı Kürt, Kürt olduğu için öldürülen kim! İlerici, devrimci, demokrat diye öldürülmediler mi?