Türkler Almanya'da

Bekir Yıldız

Oldest Türkler Almanya'da Quotes

You can find Oldest Türkler Almanya'da quotes, oldest Türkler Almanya'da book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Alman yolcu Henning :)
"Ben Türkiye'ye ilk gittiğim zaman şaşırmıştım. Bana Türkiye'nin fakirliğinden bahsetmişlerdi. Oysaki Türkiye'de gördüğüm Amerikan arabaları gecekondulardan büyük... Biliyorsun Almanya'da arabalar ne kadar ucuzdur. Buna rağmen herkes küçük arabaları tercih eder. Siz hiç Amerikan arabası kullanan bir tek Alman gördünüz mü ? Halbuki ben Almanya'da Amerikan arabası kullanan çok Türk gördüm. "
Sayfa 108 - EverestKitabı okudu
“Burada çok yağmur yağarmış doğru mu?” diye sordu. “Evet,” dedim, “çok yağar. Çünkü burada yağmur yağması için, yağmur duasına çıkmazlar, dua için harcayacakları zamanı ağaç dikip orman yetiştirmekle değerlendirmişler ve Almanlar yağmur için dua etmeyi o kadar unutmuş ki, şimdi de yağmurun önünü alamıyorlar.”
Sayfa 78 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Çünkü Almanya’da çalışan her Türk işçisinin hayatında, rakibinden yumruk yiyen zayıf bir boksörün dramı vardır. Körpe bedenimiz, sizin iş hayatınıza uygun olarak yaratılmamış veya hazırlanmamıştır. Biz kuzu eti yeriz, siz domuz eti; biz sıcak iklimin sıcakkanlı insanlarıyızdır, sizlerse soğuk iklimin katı insanları...”
Sayfa 106 - Everest YayınlarıKitabı okudu
“Fakat hiçbir Alman yoktur ki, Türkiye’ye geldiğinde bir halı peşine düşsün. Hiçbir Alman yoktur ki, “desinler” hastalığına tutulmuş olsun. Gene hiçbir Alman yoktur ki, memleketinde bulunmayan veya kendi öz malı olmayan şeylere karşı yapışkan olsun. Oysaki bizler, ancak at arabası yapmayı becerebilirken, son model arabalarla at arabası için yapılan yollarda caka satıyoruz. Arabayı kullanan, iki kere ikinin dörtte ettiğini bilmez, yanında karışı vardır sosyete heveslisi, çarşafıyla arkada anası oturur, cami meraklısı...”
Sayfa 139 - Everest YayınlarıKitabı okudu
“Bir teselli arayarak, tarihe kulak kabartıyorum: Avrupa’da at oynatan atalarımızın nal sesleri geliyor. Ferahlıyorum. Fakat o ses, şahlanış, yavaş yavaş kayboluyor, uzaklaşıyor hatta düşünülemez, tasavvur edilemez şekle giriyor. Çünkü şimdi biz, Avrupa’da ancak ellerimizi açabiliyoruz. Ve başımı önüme eğiyorum...”
Sayfa 194 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Göç bu tükenişe son direniş... Belki de kaçmakta olan gizli bir kahramanlık... Gideceği yerin üstünlüğünü peşinen kabullenmiş, küçüklük duyguları içinde kıvranan, arsızlaşmış kahramanlık...
Sayfa 1
Reklam
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.