Türkler İçin ve Türk Yurtları İçin Nazım Hikmet Vatan Hainidir

Ali Ulusal

En Eski Türkler İçin ve Türk Yurtları İçin Nazım Hikmet Vatan Hainidir Gönderileri

En Eski Türkler İçin ve Türk Yurtları İçin Nazım Hikmet Vatan Hainidir kitaplarını, en eski Türkler İçin ve Türk Yurtları İçin Nazım Hikmet Vatan Hainidir sözleri ve alıntılarını, en eski Türkler İçin ve Türk Yurtları İçin Nazım Hikmet Vatan Hainidir yazarlarını, en eski Türkler İçin ve Türk Yurtları İçin Nazım Hikmet Vatan Hainidir yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nazım Hikmet Borjensky, “Lehistan Mektubu” adlı şiirinde verilen bu bilgileri doğrulamaktadır. Kendi ecdadı (soyu) ile şöylece övünmektedir: “Lehistan’dan gelmiş dedelerimden biri Lehistanda soydaşım millet Göğsümüzü kabartmıyor değil Dedelerimden birinin Lehli oluşu.” Bu satırlar, Nazım Hikmet’in Türk olmadığının tapu senedi değil midir? Türk ve Türkiye vatandaşı olmayan bir yaratığın Türk şairi ve Türkiye şairi olması mümkün müdür? Belki, bu iddiayı yapan ve melez bir Slav (Rus) çocuğunu Türkiye’ye yamamak isteyenlere ne demeli?..
İtilaf Devletlerinin işgali altındaki İstanbul’da Türk Milleti boğulurken, Nazım Hikmet gibi Türk olmayan sahtekar dönmeler de Türk Milleti ve vatanının her türlü düşmanları ile birlikte hareket ediyor; Aziz Türk Milletini tam olarak boğup öldürmeye çalışıyorlardı!... İşte, son derecede büyük güçlüklerle dolu hüzünlü günümüzde, Nazım Hikmet kendisi gibi soyu bozuklarla birlikte “Aydınlık” adını verdikleri bir kızıl paçavrada, 1921 yılı başlarında “Komsomol” adlı şiirini yayınlıyordu... Eğer Nazım Hikmet’in damarlarında bir damlacık Türk Kanı bulunsaydı Türk Vatanı -halkın deyimi ile- yedi Düvel’in işgali altında kan ağlarken Nazım Hikmet elbetteki vatanın kurtuluşunu destekleyen şiir yazacak, ya da İstanbul’dan Anadolu’ya geçen Türkler gibi Anadoluya geçerek “Kurtuluş Savaşı”na katılacaktı... Ama, bunu yapamazdı, çünkü damarlarında bir zerrecik Türk kanı yoktu. Bu bakımdan, Türk Milleti’nin tam yok edilmesi için çalışanlar safına geçmesi ve onlara yardımcı olması gerekiyordu. Türk olmayanların Türk’ün istiklali neden ilgilendirsin ki?...
Reklam
Prof. Dr. Hikmet Tanyu’nun “Yahudiler ve Türkler” adlı ünlü eserinin 440. Sayfasında aynen şöyle denilmektedir: “Türkiye’de: Nazım Hikmet bir adli hataya kurban gitmiştir veya nazım bir vatan haini değil, bir vatan şairidir” diyenlere bir sual sorsanız ve deseniz ki Nazım Hikmet Lenin için yazdıklarının onda bir kadarını bir Türk büyüğü için
Şüphesiz, Maxim Gorky Bolşevik Kızıl İhtilali’nin en önde gelen fikir adamlarından biridir ve Kızıl İhtilale büyük katkısı olmuştur. Nitekim bundan dolayı Moskova yakınlarındaki sayfiye şehrinin ismi “Gorky”ye dönüştürülmüştür. Sonraları bizim bilmediğimiz bazı sebeplerden dolayı Lenin ile arası biraz açılmış ve Lenini hafife alan bir beyanda
Nazım hikmet bütün ömrü boyunca bu vatanı Moskovaya satmak, bu yurdu kızıl bir kıyamete sokmak için çalışmış; şiirleri, piyesleri, çeşitli yazıları ile Türk Milletinin en küçüğünden en büyüğüne kadar herkese küfretmiştir. Hatta 19 yaşında Moskova’ya kaçtıktan iki yıl sonra Moskova sefirimizin kendisini çağınp; “- Türkiye’ye bir an önce dönmelisin, memleket senden vazife bekliyor. Öğretmen olarak Türk çocuklarına hizmet vereceksin, senden bunu bekliyoruz.” Dediği zaman nazım hikmetin sefire verdiği cevap şu olmuştur. "-Ben Rusyayı sevdim dönmeyi düşünmüyorum. Hele Türkiye’de otuz Türk çocuğu okutmayı hiç aklımdan geçirmiyorum.” Olmuştur. Dünyanın hiçbir yerinde ülkesi insanına, toprağına küfretmiş vatan hainlerinin öldükten sonra bir vatan kahramanı gibi anılmasına rastlanılmamıştır, gariptir...
Gerçekten biz Türkler, bizden olmayanlara haddinden fazla itimat etmiş; onları devletimizin üst kademelerine çıkarmış ve devletin tam olarak ele geçirmelerini temin etmişiz. Bu ise Osmanlı imparatorluğunun ölümü olmuştur.
Reklam
55 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.