Türklerde Peygamber Sevgisi

Avni Arslan

Quotes

See All
Türk-İslam tarihinde Buhara, Semerkant, Taşkent, Kaşgar, Bağdat, Şam gibi beldeler ayrı bir yere sahiptir. Müslüman Türk dünyasının ilim ve irfan erbabının yetiştiği bu mekânlar nice kutsilere beşiklik etmiştir. Bu merkezlerde yetişen Allah dostları hicret duygusunun içlerinde yaktığı meşaleyle diyardan diyara koşmuş Allah ve Peygamber sevgisini nice beldelere ulaştırmışlardır.
Yapamaz Ertuğrul evladı sensiz Can verir, canını vermez Türkler Ebedî hâdimü'l-Haremeyn’iniz Ölsek de Ravza’nı ruhumuz bekler (Medine Müdafii Fahrettin Paşa'nın Karargâh Subayı İdris Sabih)
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
Tarihte Hz. Muhammed (s.a.v) sevgisi sadece yazıya dökülmekle kalmamış, bu sevgi hattatların kamışında, nakkaşlarin nakışında, camilerin tezyinatında, sanatkârların sanatında, hülasa, her meslek erbabının gönlünde ve elinde hayat bulmuştur. Fakat özellikle şairler bu sevgiyi gözyaşı mürekkebiyle kâğıtlara dökmüşler ve gönül dilleriyle halka mal etmişlerdir.
Türk toplumunda Hz. Peygamber (s.a.v) sevgisi çocuğun beşikte yatışı ve onun büyümesi sırasında beşiğin başında ninniler şeklinde mırıldanılarak terennüm edilmiştir. Bundaki amaç, çocuğun büyümesi evresinde onun Hz. Muhammed (s.a.v.)'in adını duyarak gelişmesidir. "Ninni Muhammed'im ninni Ninni can Ahmed'im ninni”
Su, rahmettir. Efendimiz de âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Su, hayatın devamını sağlayan bir rahmettir. O olmazsa hayat olmaz. Cihanın rahmet kaynağı da Efendimizdir (s.a.v). Kâinat onunla hayat bulur. Fuzuli, Rahmet peygamberini bundan dolayı suya benzetir.
Türkler, İslamiyeti kabul ettikten sonra, samimiyetle inanıp bağlandıkları İslam dininin yayılmasında çok büyük hizmetlerde bulunmuşlar, kısa zamanda İslam dininin asırlar süren öncüsü olmuşlardır. İlk kelime-i şehadet getirdikleri günden bu güne kadar da hayatlarını İslama, Allah ve Peygamber sevgisine adamış bir millet olarak tarih sahnesinde yer almışlardır.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.