Türklerin Kısa Tarihi

Tufan Gündüz

Türklerin Kısa Tarihi Quotes

You can find Türklerin Kısa Tarihi quotes, Türklerin Kısa Tarihi book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
639'da, Kür Şad (=Çince'de Chie-shih-shuai diye bilinen kahramana ünlü yazar N. Atsız tarafından verilen isimdir.) idaresinde Çin'e karşı bir ayaklanma başlattılarsa da başarılı olamadılar. Kür Şad, kırk kabilenin beyini ikna etmeyi başarmış ve Çin sarayını basmak için harekete geçmişti. Ne yazık ki bu gayreti boşa çıktı. Kendisi ve destekleyenlerin hepsi öldürüldü. Ancak Çinliler her ne olursa olsun Türkleri zapt edemeyeceklerini de anlamış oldu. Türklerin 679'da ve 681'de peş peşe isyan etmeleri de netice vermedi.
Sayfa 74 - Yeditepe Yayınevi 1. Baskı Ekim 2022Kitabı okudu
Mete'nin edebî bir üslupla yolladığı evlenme teklifi içeren mektup Çin sarayında tam bir krize neden oldu. Bazı kumandanların savaş çağrılarını yatıştıran İmparatoriçe, Mete gibi edebî bir üslupla cevabî mektubunu hazırladı. Kendisi hakkında yanlış bilgiler işitmiş olabileceğinden, yaşlılıktan dolayı yürüyemez hâle geldiğinden, saçlarının ve dişlerinin döküldüğünden bahsederek onu reddedişinin sebebini açıkladı.
Sayfa 27 - Yeditepe Yayınevi 1. Baskı Ekim 2022Kitabı okudu
Reklam
"Zamanı Tanrı yaşar, insanoğlu ölmek için türemiş."
Selçuklu ailesi Oğuzların Kınık boyuna dayanıyordu. Haddizatında Oğuzlar Aral Gölü'nün etrafina geldiklerinde boylar hâlinde yaşamaya devam ediyorlardı ve siyasî ağırlıklarını geniş ölçüde kaybetmişlerdi. Bir Yabgu'nun idaresinde ve büyük ihtimalle Hazarların himayesinde bulunuyorlardı. Onlara dair bilgiler dönemin coğrafya eserlerinde dağınık hâlde bulunmaktadır ve çoğu kıymetsizdir. Oğuz lehçesine dair en kıymetli bilgiler ise bir süre onların arasında yaşamış olan Kaşgarlı Mahmut'a aittir. Ancak bunların hiçbiri Oğuz Devleti'nin dağılması ve Ortadoğu ve Ön Asya tarihini baştanbaşa şekillendiren Selçukların ortaya çıkışına dair açık bilgiler vermemektedir.
Sayfa 139 - Yeditepe Yayınevi 1. Baskı Ekim 2022Kitabı okudu
Herodot'un naklettiğine göre İskitler, krallarının cenazesini çeşitli işlemlerden geçirip mumyaladıktan sonra kendisine bağlı halklar arasında dolaştırıyorlardı. Cenazeyi karşılayanlar yas alameti olarak kulak memelerini kesiyorlar, başlarını çepeçevre kazıyorlar, kollarını bıçakla çiziyorlar, alınlarını burunlarını yırtıyorlar, sol ellerine ok saplıyorlardı.
Sayfa 14 - Yeditepe Yayınevi 1. Baskı Ekim 2022Kitabı okudu
Türkler tek bir Tanrıya inanmakla beraber bu dinin esasların belirleyen bir kitaptan mahrumdular. Keza onların dinî hayatlarını tanzim eden din adamları da yoktu. Din geleneksel olarak yaşıyordu ve tamamen görgü üzerinden varlığını sürdürüyordu. Belki de bu yüzden başka din ve inançlara karşı peşin hüküm sahibi, dışlayıcı veya düşmanlık gösterici tutumları bilmiyorlardı. Bu anlayış özellikle tebliğci din ve inançların (Müslümanlık, Hristiyanlık, Budizm gibi) Türkler arasına sızmasına ve kolay propaganda yapmasına imkan veriyordu. Oysa kendileri, dinlerini başkalarına anlatmak veya kabul ettirmek kaygısını hiçbir zaman taşımamışlardı. Çünkü Gök Tanrı -ya da gökteki Tanrı-Türklerin milli tanrısıydı. Türklerin siyasal bir kudret olarak görünmesi veya başka toplumların (özellikle Çin'in) hakimiyetine girmesi Tanrı'nın kendilerinin yanında olması veya yüz çevirmesine bağlıydı.
Sayfa 88 - Yeditepe Yayınevi 1. Baskı Ekim 2022Kitabı okudu
Reklam
359 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.