Türklerin Tarihi - Pasifik'ten Akdeniz'e 2000 Yıl

Jean Paul Roux

Newest Türklerin Tarihi - Pasifik'ten Akdeniz'e 2000 Yıl Quotes

You can find Newest Türklerin Tarihi - Pasifik'ten Akdeniz'e 2000 Yıl quotes, newest Türklerin Tarihi - Pasifik'ten Akdeniz'e 2000 Yıl book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Türkler insanlık tarihinde Pasifik'ten Akdeniz'e, Pekin'den Viyana'ya, Cezayir'e oradan Troyes'e uzanan ikibin yıllık tarih demektir; kaderleri dünyanın tüm eski halklarının kaderiyle harmanlanmıştır; ve tarihimizdeki pek çok büyük olayda, biz bilmesek de onların payı ya da etkisi söz konusudur, ancak tarihin kimi dönemlerinde tamamen bizden uzak, görüş alanımızın dışında kalmışlardır: Attila ve Hunlar, Kuzey Çin'de Tabgaçlar imparatorluğu, Güney Rusya'da bir Musevi krallık, Abbasilerin başkenti Samerra kentinin kuruluşu, Uygur döneminde Orta Asya'da tüm büyük dinlerin bir arada barış içinde yaşaması, İran Selçukluları, Cengiz Han ve Moğol egemenliği, Mısır Memlukları, Altınordu Devletinin iki yüzyıl boyunca egemenliği altında tuttuğu Rusya, Timur, Semerkand ve Herat'ta Timur Rönesansı, Osmanlı İmparatorluğu, XVI. yüzyılın en büyük gücü Babur Şah ve Hindistan İmparatorluğunun kuruluşu, Atatürk ve yeni Türk devrimi...
Sayfa 23 - Kabalcı YayıneviKitabı okuyor
Süleyman bizzat üç oğlunu öldürmüş ve şunları demiştir: “Müslümanların oğullarımın arasında çıkan savaştan kurtulduğunu görecek kadar uzun yaşadığım için Allah’a şükrediyorum... Eğer tersi olsaydı umutsuzluk içinde yaşıyor olacak ve o şekilde de ölecektim.” Bu sözcüklerin dile getirdiği düşünce, biz Batılıların asla anlayamayacağı, kavrayamayacağı bir devlet ve halkın selâmeti düşüncesidir. İnsan belki de her yerde her dönemde aynıdır, ama kalbinin ve zihniyetinin dile getirdikleri bir yüzyıldan öteki yüzyıla anlaşılmaz, kavranamaz olabiliyor.
Sayfa 406Kitabı okudu
Reklam
Cengiz Han’ın yetenekleriyle ilgilendiği insanları ve rahipleri koruması gibi, Timur da sanatçılar zanaatkârların yanı sıra İslâm’ın önde gelen din adamlarını da korumuştur. Ama tıpkı ortaçağ İran’ında ender rastlanan kiliselere göstermediği gibi camilere de özel bir saygı göstermiyordu. 1393’te Bağdat’ın mahallelerinde minber’ler ve mihrap’lar yıkılmıştır ve imamlar camilerin minarelerinde asılmıştır. Timur’un dinin savunucusu, kutsal savaş kahramanı olduğunu ileri sürdü. Ama egemenliğinin sonucunda o dönemdeki tüm Müslüman güçler yok edilmişti: Osmanlı İmparatorluğu, Hindistan İmparatorluğu, Kıpçak İmparatorluğu; Memlûk Devleti Timur’un iradesi dışında bu sondan kurtulabilmiştir!
Sayfa 312Kitabı okudu
“Karıştırmak, karmak” anlamına gelen sözcüğe -ar soneki almış olan bulgar adı, “karışıklar” anlamına işaret ederek karma yapılarını doğrular. Dillerinin özellikleri vasıtasıyla, o zamanlar Orta Volga civarında, günümüzdeyse kısmen aynı isimdeki Rus Cumhuriyeti’nde yaşamakta olan vârisleri Çuvaşlarla birlikte “r”li bir dilin yegâne temsilciliğini yaparlar. Bununla birlikte bu özellik Bulgarların ortak Türk ağacından kopuşlarının da altını çizmektedir.
Sayfa 108Kitabı okudu
Anlamı hâlâ bir sır gibi gizli kalan ve bir yığın anlam verilmeye çalışılan bir diğer sözcük de bizzat Attila’nın adıdır - Volga’nın Türkçe adı İdil ya da Etil de bu adla ilişkilendirilir. Acaba bu olağanüstü adamın adı bir Cermen-Türk adı mıydı? Soy açıcı, ülke kurucu “baba” anlamına gelen ata sözcüğüne, Cermen dilindeki küçültme eki -ila eklenmiş olamaz mı? Böylece bu ad halkın “Küçük Babası”, “Babacığı” anlamına gelmiş olamaz mı?
Hiong-nu İmparatorluğu’nun merkezi Moğolistan’ın kuzeyindeki Orhon ve Selenga bölgelerinde bulunuyordu. Daha sonraları Türkçe “Ötüken” adıyla tanınacak olan bu yer, sırasıyla V ve XIII. yüzyıllardaki ilk bozkır imparatorluklarının, tarih sahnesindeki ilk Türklerin, sonra Juan-juanların, Uygurların, Kırgızların ve nihayet Cengiz Han Moğollarının “özyurdu” olarak kalacak olan stratejik bir bölgeydi.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.