Yüzyılımızın fenlerini ve felsefesini, teknik ve yöntemini, ulusal ve dinsel geleneklerimize, açıkladığımız biçimde aşılar ve katarsak, çağdaş bir İslâm-Türk uygarlığı ortaya çıkacaktır. Ve işte, halk ruhunun “Kızıl Elma” diye aradığı, bu “söz verilmiş yurt”a! ulaştığımız zamandır ki, gerçek anlamıyla kültür bakımından özgür ve uvgarlık bakımından bağımsız olacağız.