Tirenlerin, vapurların olduğu gibi, bence, insan yaşamının da bir tarifesi var. Ama kendi tarifemizi bilmediğimizden son istasyona varmak için acele ediyoruz.
Çıplak ayaklarımla ıslak topraklar üstünde uzun uzun yürüsem... Başıboş dolaşsam kırları... Bir yemyeşil çimen tasarlıyorum uçsuz bucaksız, sırtüstü uzanıp bulutları seyretsem. Yılların bütün yorgunluğu, çıplak tenimden toprağa akıp gidecekmiş gibi geliyor.