Çıplak ayaklarımla ıslak topraklar üstünde uzun uzun yürüsem... Başıboş dolaşsam kırları... Bir yemyeşil çimen tasarlı yorum uçsuz bucaksız, sırtüstü uzanıp bulutları seyretsem. Yılların bütün yorgunluğu, çıplak tenimden toprağa akıp gidecekmiş gibi geliyor.
öyle bitik, öyle umarsız, öyle yalnızdım ki... Seni en çok aradığım, ya nımda olmanı en çok istediğim gündü. Bir dayanak yeri arayan sarmaşık filizi gibi, ellerim boşlukta tutunacak bir sağlam el arıyordu.
- Bişey, bişey, bişeyler kırmak istiyorum. Bişeyler kıram, sanki prangalarımı, zincirlerimi kıracakmışım, kurtulacakmışım gibi geliyor. Bu görünmez kelepçelcrimi, bukağılarımı da kıracağını sanki... Paramparçe etmek, ama neyi?