Low Rated Tutunamayanlar Reviews
You can find Low Rated Tutunamayanlar quotes, low rated Tutunamayanlar book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Bat dünya bat...
Okuduğum diğer herşeyi yavan,tatsız tuzsuz duygusuz yaptı #tutunamayanlar . Okumaya başladığım andan beri sadece canım Selim'i ve Turgutum Özben'i düşünüyorum.Selim'i ölüme götüren sebepler;Turgut'u kaçışa yönlendiren sebepler....İkide bir içimden"Bat dünya bat"diyorum. Tanıdığım tüm insanlardan daha gerçekmiş gibi geliyor Selim Işık .Onun var olmadığını düşünmek istemiyorum, varsa onun öldüğü bir dünyada, onu ölüme götüren bir dünyada yaşam çok zor gelecek bundan sonra. Selim olsa "Daha beter ol " derdi sanırım.Ya Turgut Özben ...o güzel insan ?!!! Onun hala trenlerde istasyonlarda dolaştığını ve Tutunamayanlar hükümdarı olduğunu düşünmek istiyorum. Olric başının etini yiyordur onun "öyle değil efendimiz " diye .Başından sonuna duygu seliydi benim için. Her cümlesine aşık oldum.Her kelimesi benim içimde sanki ..Bu kitap benim için bir okuma serüveni olmadı, bir iç çekiş , dünyaya bir başka gözle bakış oldu....Bir kere okumayın iki kere okuyun.. Yada dinleyin #şeriferol un mükemmel seslendirmesi ile daha müthiş bir Tutunamayanlarla tanışacaksınız..
Yorumlara aldırıp kitaba ön yargılı yaklaşmayın. Okumaya başlayın!
Başlığımdan da anlaşılacağı üzere duydukarım yüzünden kitaba hep ön yargılı yaklaşmıştım ve bu yüzden bu zamana kadar okumamıştım. Büyük bir eser. Okumamış olanlar bir an önce başlamalı.
Yazarın ilk ve en ağır kitabı olduğu için okurken ilk 150 sayfada çok zorlandım diyebilirim. Zamanında Yusuf Atılgan'ın tüm kitaplarını okuduğum için postmodern eserde kullanılan bilinç akışı tekniğine aşinalığım olduğundan kitabı çabuk benimsedim.
Kitaptaki baş karakterlerin ruh hali öyle güzel betimleniyor ki kitabı kim okursa okusun kendinden bir şey bulup karakterlerle özdeşleşebilir. Hepimiz aslında bir tutunamayanız.
Tek bir noktalama işareti kullanılmayan bir 70 sayfa var ki okurken yorgunluktan bitap düşüyorsunuz ama sakın pes etmeyin. Aradaki akışı bir yerden sonra kaçırdığınızı hissedebilirsiniz, direnin!
Tutunamayanlar tamamiyle sosyolojik ve antropolojik bir şaheser. Okuyun okutturun ve ilk okumada bir şey anlamıyorsunuz diyenlere kesinlikle aldırmayın: Dikkatinizi vererek okursanız anlamadığınız tek nokta dahi kalmıyor.
Oğuz Atay'ın okuduğum ilk romanıydı; diğerlerini de bir an önce okuyacağım kısmetse.
Bat dünya bat. Kör olup da milli piyango bileti satmamanız dileğiyle :)
Tutunamayanlar
Yalnızca tutunamayanlara tavsiye ederim.) Okurken benim de bir tutunamayan olduğumu farkettim. Uzun dönemde bitire bildim. Bende çok fazla hatıra bıraktı. Hayatım boyunca bir çok insan tanıdım. Gönül rahatlığıyla diyebilirim ki, tanıdığım en güzel insan Oğuz Ataydır. Kendinin de kitapta yazdığı gibi: " bu adamların bizden uzakta ve ölmüş olmalarına dayanamıyorum." Bu özlemi kitaplarını okuyarak gidereceğim. Mutlaka okunması gereken yazar.
İç sesim Olric
Alışılmış üslubun dışında bilinç akışı tekniği ile yazılmış, zekice kurgulanmış, yer yer okuyucuyu zorlayan, kasvetli bir kitap olsa da; bir o kadar da bağlılık yapan, bizi, insanlığı kısaca hayatı anlatan sorgulatan bir roman…
...
Unutulmaz karakterler, Selim Işık, Turgut Özben, Süleyman Kargı ve diğerleri… Her biri sıradan bir roman karakteri gibi görünse de isimleri başta olmak üzere aralarında alegoriler var. Selim'in Işık'ı ile Turgut Özben'ini bulmakta..Ve okudukça aslında çoğumuzun birer tutunamayan olduğu, içimizin bir yerinde Selimlerin ve Turgutların saklandığı düşünceleri ortaya çıkıyor. Kısacası hayata tutunamayan, gidişatı kabul etmeyen, inkarın ve isyanın romanı..
724 syf.
10/10 puan verdi
Edebiyatımızdaki en temel problem yaşadığı dönemde istenen okurlara ulaşamamak. Maalesef Oğuz Atay da bu sorunla karşılaşmıştır. Edebi tarz olarak edebiyatımızı farklı kulvarlara taşıyan eser zamanında Trt Roman Ödülü’nü kazanıp iki üç kuşak sonrası için karanlığı bitiren roman olarak görmek iyimserlik değil romanın hakkını vermek olacaktır. Turgut Özben’in dünyasına girmeli oradan Selim Işık’ı da ziyaret etmeyi ihmal etmemeli. Olric ile konuşma şansınız olursa o zaman yel değirmenleriyle savaşmanın vakti geldiğini anlarsınız.
Ne desem ne söylesem bilemiyorum ki. Kalbim çok buruk. Bu kitabı okuyunca, bazen Turgut’da bazen Selim’de kendimi gördüm. Özellikle de selimin aklında ki korkunç düşüncelerle uyuyamayıp sabaha karşı bekleyip, güneşin ilk ışıklarıyla huzur bulup yatması bana kendimi hatırlattı. Geçirdiğin kötü günlerde hele o kötü ruh hali eklenince de insanın her