..., tam faşizme geçmek isteyen tekelci kesim, kara düzenini sinemaya yerleştirmek için bir ön girişim yaptı; kamuoyu oluşturmak, özellikle orta sınıflarda ürkü yaratmak için alabildiğine özgür bıraktı seks-porno filmlerini, özenirdi bile. Seks afişlerinin, fotolarının sinema önlerini kapladığı sokaklardan namuslu vatandaşlarımız geçemez olmuşlardı. Ahlâk elden gitmişti. Sonunda "Hamamın namusunu kurtarmak biçiminde" Beyoğlu'ndaki birkaç sinema basıldı, kapıları mühürlendi. Daha ilk gününden yapabilecekleri şeyi yaparlarken se ünlü yeni tüzüğü yürürlüğe sokuverdiller. Seks filmleriyle savaşım yürütebilmek, porno filmlerini önleyebilmek için bu tüzükten başka yol kalmamıştı! Bu tüzük bir de kökü dışarıda yabancı ideolojileri önlemek için kullanılacaktı doğal ki! Seks filmleri gizli açık her yerde oynatılmaktadır. İleri sinema çalışmaları ise kökünden yasaklanmıştır.
Ateşi su ile, suyu toprak ile, toprağı nebat ile, nebatı hayvan ile, hayvanı insan ile durdururlar...
Ve insan ki ölümlüdür, zulüm ile durdurulamaz. Biz zulme başkaldırırız, ölüme değil.
Emekçisinden yapımcısına kadar herkesi köleleştirmek için tüzük hazırlayanların bir türlü kavrayamadıkları gerçek şudur: Sinema endüstriyel bir sanattır, kölelik düzeninde yaşatilamaz.