Uzun soluklu kitap, uzun soluklu bir dönemi anlatıyor. İstibdat İstanbul'u, Meşrutiyet İstanbul'u, İşgal İstanbul'u. Bu üç dönem Adnan karakterinde vücut bulup onun hayat seyrinde gözler önüne sürülüyor. İstibdat döneminde kendini bulma çabaları mevcut durumlardan rahatsızlığı, meşrutiyetteki zenginliği fakat bu zenginlik içerisindeki mutsuzluğu, işgal döneminde yoksullaşması ve yitip gidenler. Konudan çok konunun verildiği dil beni kendine hayran bıraktı. Çok olağan bir cümle bile ince ince işlenmiş. Bundan sonra okuyacağım ilk kitapta bu dili çok arayacağım. Kitap soyut olarak da somut olarak da hacimli bir kitap ama başı sıkı tutulduğunda akan da bir kitap. Ben en çok dilini sonra kitabı beğendim okuduğuma karşılaştığıma sevindim.(Adnan karakterine hala çok sinirli, Süheyla karakterine hala tebessümlüyüm)