Şimdilik eserin iyi olmayan bir yerine değineceğim fakat bu hiçbir şekilde olayları kurgulama biçimi ve sıklıkla başvurduğu ironisiyle kendisini bambaşka bir yere koyduğum yazarın eserini çok beğendiğim gerçeğini değiştirmeyecektir.
Kırkı geçen sayıda roman kişisi ortaya konmuş ama sadece iki iyi huylu ve güzel ruhlu karakter; biri tüm gayretine rağmen Adnan'ın sevgisine bir türlü mazhar olamayan Süheyla, diğeri ise dostluklarının bir bakıma sebebi olan ortak değerlerinin hilafında davranmaya ve bu yönde ilişkiler tesis etmeye başlayan Adnan ile çok sevdiği halde temasını sonlandıran, tavizsiz, ahlak timsali şair Raif (ki kendisine çok az değinilmiştir).
Eserin başından sonuna tüm karakterlerin ortak özelliği ahlaktan yoksun olma hali, toplumun bütün kılcal damarlarına kadar sirayet etmiş adeta tüm toplum nezdinde genel kabul görür bir halde sunulmuş, bu da doğal olarak, okuyucunun derin bir şekilde sarsılmasına, geçmişi ile olan ilişkisine pek de olumlu sayılmayacak tesirler yapmasına sebep oluyor