Akış
Ara
Mesajlar
1
Bildirimler
Kaydedilenler
Ne Okusam?
Profil
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.17
Üç Nesil Üç Hayat
Refik Halid Karay
Konak arabasında kadınlardan ayrı giden bir delikanlı - Hayat mı bu ? Kadın ayrı, erkek ayrı ... dayanamayacağım, başımı alıp Paris'e kaçacağım!
Sayfa 59Kitabı okudu
Bütün bu zahmetlere, dertlere, kellemizi koltuğa, ölümü göze alıp canımızı dişimize takmamıza rağmen bari memleketi bir şekle sokabilsek, bir marifet gösterse idik... Ne gezer! Kaş yaparken göz çıkarırdık; işlediğimiz hayır ürküttüğümüz kurbağaya değmezdi; arpa eker darı biçerdik, denizi geçer derede boğulurduk; kalburla su taşır, taşıma su ile değirmen çevirmeye kalkışır, imam evinde aş, ölü gözünde yaş arar; kelden köseye yardım bekler, Ali'nin külahını Veli'ye giydirmeyi hüner sayardık.
Memlekette bu devir, görüyorum ki, artık tarihe karışmış... Nasılsa kurtulup aşabildiğimiz tehlikeli bir boğaz, bir aralık gibi artık arkamızda, uzakta sislere gömülü ufacık siyah bir çizgi, bir nokta
Sayfa 95Kitabı okudu
Görenek denen şey ekseriya her endişenin önüne geçen bir körlüktü.
Sayfa 178Kitabı okudu
Binaenaleyh vatandaşların bir kısmı için daima yollar arızalı, meskenler endişeli, istikbal karanlık, ömür bir azap, bir ıstıraptı.
Sayfa 157 - İki teselli, iki huzurKitabı okudu
Kadın, sokak ve gece? İşte su, barut ve ateş gibi zıt, imtizaçsız üç madde!
Sayfa 92 - Aziz Devri/ Gece ve SokakKitabı okudu
ayıp değil adeta günah sayılan bir nokta şudur: önünde ekmek parçası bırakmak.
o bolluk zamanında bile ekmek dilimini hesaplı koparmanız ve son parçasıyla en son yemek lokmasını beraber yuvarlamanız hem terbiye, hem din kaidesiydi.
bugün ekonomik bir mecburiyet halini aldı.
Sayfa 75Kitabı okudu
Asır çocuğu fazla maddidir; cin ve periye, şeyh ve dervişe, Şahmeran ile Eshabı Kehf’e elbette inanmamalıdır; lakin uykuya dalmak için gözlerini yumduğu zaman gönlünde, otomobillerin koşuştuğu asfalt caddeli ve kübik apartmanlı kaskatı bir dünya haricinde ruhunu başka türlü oyalayan bir manevi âlem doğmalıdır. Şehirlerde çocuk bakımı oldukça temin edilmiştir; iş çocuk ruhunun terbiyesine kalıyor.
Sayfa 23Kitabı okudu
sevda, şimdi ilme müstenittir; mamafih unutmamalı ki, ilimde bile aldanmak ve boşa çıkan bir netice ile karşılaşmak mümkündür...
Sayfa 39 - Şimdiki Durum/ Aşk ve AlâkaKitabı okudu
Modern hayatta numara, dünyaya gelir gelmez, ilk dakikadan insana musallat olmaktadır.
Sayfa 12Kitabı okudu
Sarılık tedavisi
İğrenç ve anlamsız tedavilerden biri de sarılığa ilaç diye adama kendi idrarını içirmek! Ama bu sezdirilmeden yapılırdı; sözgelişi bir odada bulunanların hepsine, ayrı ayrı bardaklarda ya da kupa denilen madenden yapılmış kaplarda şerbet sunulurdu: Yalnız hastanınkine, önceden, o nesneden ustalıkla ve gizlice bulunup bir miktar karıştırılmışı eklenirdi. İçim bitti mi, orada bulunanlardan biri anlamlı anlamlı gülerek, "Afiyetler olsun, geçmiş olsun!", "Oldu da bitti maşallah!" gibi bir şey söylerdi. Bundan sonra gülüşürler ve gizlenen şeyi açığa vururlardı. Bu açı- ğa vurma, tedavinin koşuludur: Hastada bir heyecan yaratmak gerekir; sözde o heyecanla oluşacak tepki hastalı- ğın nedeninin ortadan kalkmasında başlıca etkendir!
Sayfa 45Kitabı okudu
Son senelere doğru Galatasaray Mektebi’nde Müslüman çocukları futbol oyununa dadanmışlardır. Bunu gören bazı softalar, “Hazreti Ali’nin kesilmiş başına çelme vurmak manasınadır, bidattir,”5 diye ileri geri laflar etmişlerse de mantığı isyan ettiren bu melunca tarizler bir netice vermemiştir.
Arabayi kullanan Yeniçeri kıyafetli adama "İspir" derler, hatta türküsü de vardır. "Aman İspir yavaş koştur küçük hanım oruçludur"
Sayfa 117Kitabı okudu
Hamit döneminde
Son yıllara doğru Galatasaray okulunda Müslüman çocukları futbol oyununa dadanmışlardır. Bunu gören kimi softalar, "Hazreti Ali'nin kesilmiş başına çelme vurmak anlamındadır, dine aykırıdır," diye ileri geri sözler etmişlerse de mantığı isyan ettiren bu kötülükçü taşlamalar bir sonuç vermemiştir.
Sayfa 16Kitabı okudu
"Bevvab", sabahları evleri dolaşarak çocukları toplar, önüne katar, çantalarını ve sefertaslarini da bir sırığa takar, mektebe getirir, akşamları da götürür.
Sayfa 28Kitabı okudu
Sevdiğimiz, ekseriya o canlı şahıs değildi onun yerine kalbimizin içine yerlestirdiğimiz büsbütün başka, manevi bir hüviyet idi ve ikisi yan yana gelince arada dağlar kadar fark vardı.