Her karar bir vazgeçiş değil midir ? Her saniyemiz vazgeçişlerle dolu değil mi ? Çilek yerken vişneden, bir erkeği severken diğerinden vazgeçmiyor muyuz ? Neşeliyken üzüntüden, dururken hareketten vazgeçmiyor muyuz ?
Zaman ölçülemezdi, zamanla oynanamazdi, zaman düzenlenemezdi. Aksine, o insanla oynardı, onu bir sağa bir sola savurur, en nihayetinde bur gün gelir insan ona diz çökerdi.
Ama insanogluydu bu. Onu her zaman gerçekten uzaklaştıran, bir türlü duramayan bir akıl verilmişti ona. Her şeyi anlamaya gücü yeten, lakin anı anlamakta kifayetsiz kalan...
Bi tek insan bilemezdi varlığını, o yüzden de mutsuzluk mahkumiyeti bir tek insanda olurdu. O yüzden ne bir eşya, ne bir hayvan, sadece insan tükenirdi, ötekilerse dönüşürdü.