Üç Noktanın Söylediği

Ahmet Turan Alkan

Sayfa Sayısına Göre Üç Noktanın Söylediği Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Üç Noktanın Söylediği sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Üç Noktanın Söylediği kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
O, bunu biliyordu. Askere giderken eşiyle son kere yalnız kaldığında demişti ki, “Eve gönderdiğim her mektubun sonuna üç tane nokta koyacağım; üç tane nokta… O üç nokta senin içindir, anladın değil mi?“ Hiç anlaşılmaz mıydı? Eski askerliklerin uzun yıllarında, derbeder fasılalarla eve gönderilen her mektubun sonunda hep o üç nokta vardı. Analar, babalar, teyzeler, amcalar, komşular ve tanıdıkları hatırlarının sorulmasına memnun oluyorlar, dualar gönderiyorlar ama mektubun sonundaki o üç noktaya hiç mi hiç dikkat etmiyorlardı. “Üç nokta“nın muhattabı ise her defasında bir öncekinden leziz hasret ve aşk cümleleri okuyordu. Hiçbir edibin o güne kadar kaleme almaya muvaffak olamadığı güzellikteki aşk mektupları, üç noktanın içindeki daracık mekanda, her defasında ter-u taze sevgi kelimeleriyle uzun yolculuklar ediyor, günlerce kayınbabanın emekli cüzdanında, kayınvalidenin En’am cüzünün arasında bir muska ihtimamı ile gezdirildikten sonra lütuf kabilinden gelin hanıma da gösteriliyordu. Onun mektupta yazılanlara aldırış ettiği yoktu; son satırın sonundaki üç noktayı arıyor, buluyor, okuyor, taze havadisler ve mahrem sevgi sözlerini deşifre ediyor ve daima, o üç noktayı buğulanmış gözlerinden süzdüğü üç damla gözyaşı ile yıkıyordu. Seneler, seneler sonra, bütün sözlerin mahremiyet yaşmağını yırtıp, üryan tekilliklere düştüğü bir gün, yüreğinın tam üzerinde sakladığı son mektubu çıkarıp sonundaki üç noktayı okşarcasına seyrederek sevgilisine şöyle demişti: – Sahi Ahmet Bey, ne güzel mektuplar yazardın eskiden? Ahmet Turan Alkan
Sayfa 209
Üç Noktanın Söylediği
Üç noktanın ima ettiğini yeri gelir bütün bir edebiyat şerhten aciz kalır. (...) Çünkü üç nokta arasındaki mesafeye kendinizi koyabilirsiniz; hayâlhanenizi, hislerinizi ve tasavvurlarınızı... Üç noktalık bir hacmi siz inşa eder ve orada kendinizi tarif edersiniz.
Sayfa 226 - Ötüken Neşriyat
Reklam
Üç noktanın ima ettiğini, yeri gelir, bir edebiyat şerhten aciz kalır.
Sayfa 226 - Ötüken YayınlarıKitabı okudu
Mektuptaki üç nokta...
O, bunu biliyordu. Askere giderken eşiyle son kere yalnız kaldığında demişti ki, "Eve gönderdiğim her mektubun sonuna üç tane nokta koyacağım; üç tane nokta... O üç nokta senin içindir, anladın değil mi?" Hiç anlaşılmaz mıydı? Eski askerliklerin uzun yılla­rında, derbeder fasılalarla eve gönderilen her mektubun so­nunda hep o üç nokta vardı. Analar, babalar, teyzeler, am­calar, komşular ve tanıdıkları hatırlarının sorulmasına memnun oluyorlar, dualar gönderiyorlar ama mektubun so­nundaki o üç noktaya hiç mi hiç dikkat etmiyorlardı. "Üç nokta"nın muhatabı ise, her defasında bir öncekinden leziz, hasret ve aşk dolu cümleler okuyordu. Hiçbir edibin o güne kadar kaleme almaya muvaffak olamadığı güzellikteki aşk mektupları, üç noktanın içindeki daracık mekânda, her de­fasında ter-ü taze sevgi kelimeleriyle uzun yolculuklar edi­yor, günlerce kayınbabanın emekli cüzdanında, kayınvalide­nin En'am cüzünün arasında bir muska ihtimamı ile gezdi­rildikten sonra lütuf kabilinden gelin hanıma da gösteriliyordu. Onun mektupta yazılanlara aldırış ettiği yoktu; son satırın sonundaki üç noktayı arıyor, buluyor, okuyor, taze havadisler ve mahrem sevgi sözlerini deşifre ediyor ve da­ima, o üç noktayı buğulanmış gözlerinden süzdüğü üç dam­la gözyaşı ile yıkıyordu. Seneler, seneler sonra, bütün sözlerin mahremiyet yaşmağını yırtıp, üryan tekilliklere düştüğü bir gün, yüreği­nin tam üzerinde sakladığı son mektubu çıkarıp sonundaki üç noktayı okşarcasına seyrederek sevgilisine şöyle demişti: - Sahi Ahmet Bey, ne güzel mektuplar yazardın eski­den?
Sayfa 228 - Ötüken Neşriyat
Her köprü bir serüvendir!
Sayfa 247 - Ötüken YayınlarıKitabı okudu
Geri17
78 öğeden 71 ile 78 arasındakiler gösteriliyor.