Yüzü ince, sesi tizdi. Yirmi beş yaşındayken kırkında gösterirdi. Ellisini geçtikten sonra ise artık yaşsız bir hal almıştı; sükuneti ve ölçülü tavrıyla, otomatik hareket eden tahtadan bir kadın gibiydi.
Yüzü ince, sesi tizdi. Yirmi beş yaşındayken kırkında gösterirdi. Ellisini geçtikten sonra ise artık yaşsız bir hal almıştı; sükuneti ve ölçülü tavrıyla, otomatik hareket eden tahtadan bir kadın gibiydi.
Çile'yi dinlerken ağladı. Neden çarmıha germişlerdi onu? O ki çocukları seviyor, kalabalıkları doyuruyor, körleri iyileştiriyordu ve iyi yürekliliğinden ötürü yoksullar arasında, bir ahırın gübreleri üstünde doğmak istemişti!