Ne çocukluk anılarını, ne de Erzincan'ı, bize 50'li ve 60'lı yıllarda anlatmadı. Gizledi. Sanıyorum Kürt olduğunu değil, sürgün olduğunu sakladı. İlkokulda da sürgün olduğu bilinir diye kaygılıymış. Ama sürgün olduğunu da, Kürt olduğunu da herkesin bildiğini bilmiş bir kavga sonunda. Belki de müfettiş olana değin, ya da Kürt sorunu sorun olarak az ya da çok konuşulmaya başlayana değin, ya da devlet memurluğundan ayrılana değin sürgünlüğünü gizleme gereğini duydu.
Kürt kökenli olduğunu çağrıştıracak özelliği de yoktu. Doğulu bir dağlının yüz çizgileri kalın ve sesi pürüzlüdür. Cemal'in gençlik yüzünün çizgileri, yumuşak ve incedir.
devrimcilerin, gençliği ya da köylülüğü ihmal ettiği ya da enternasyonalizmi anti-nasyonalizm ile birbirine karıştırdığı, yani halkın geçmişte ilerici olan her türlü gerçek halk yurtseverliğini ve emekçi halkın gururunu reddettiği durumlarda, faşizm, bundan hemen yararlanır.