Üç Tarz-ı Siyaset

Yusuf Akçura

Üç Tarz-ı Siyaset Sözleri ve Alıntıları

Üç Tarz-ı Siyaset sözleri ve alıntılarını, Üç Tarz-ı Siyaset kitap alıntılarını, Üç Tarz-ı Siyaset en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türk birliği fikri çok yenidir. Tarihte örneği yoktur. Ne Osmanlılar devrinde, ne de daha önce izine rastlanmamaktadır.
"Tarihi, hayatta kendisinden faydalanılmayan kimi soyut gerçekleri öğrenmek için tetkik etmiyoruz. Tarih, bağlı bulunduğumuz insan toplumunun belli zaman ve alanda çıkarını sağlayacak bilgi, düşünce ve duygu verebileceği için önemlidir".
Reklam
Her cemiyetin menfaati; varlığında, binaenaleyh kuvvetli olmaktadır.
Türklerin büyük çoğunluğu geçmişlerini unutmuşlardır. Bu nedenlerledir ki, her şeyden önce bir ulusal bilinç uyandırmak ve yaratmak gerekecektir.
Ne olursa olsun, ırka müstenit siyasî bir millet türetmek fikri henüz pek turfandadır, pek az yaygındır.
Osmanlı milleti yaratmak siyâseti, ciddi olarak İkinci Mahmut zamanında doğdu. Bu padişahın : "Ben tebaamdaki din farkını ancak cami, havra ve kiliselerine girdikleri zaman görmek isterim." dediği meşhurdur.
Reklam
“Zamanımız tarihinde görülen umumî cereyan ırklardadır. Dinler, dinler olmak bakımından gittikçe siyasî ehemmiyetlerini, kuvvetlerini kaybediyorlar. İçtimaî olmaktan ziyade şahsîleşiyorlar. Dolayısıyla, dinler ancak ırklarla birleşerek ırklara yardımcı ve hizmet edici olarak siyasî ve içtimaî ehemmiyetlerini muhafaza edebiliyorlar.”
Hayat, kuvvet
Bu devamlı değişme esnasında menfaat diye fiile getirilen şey hayattır. Hayat ise kuvvetle devam ettiğinden, hayatın varlığı kuvvetin varlığını gerektirir. Demek oluyor ki, her cemiyet menfaatini hayatta, yani kuvvet kazanmakta ve kuvvetini arttırmada buluyor
Sadece kendi menfaatimizi istemek, beşeriyete zarardır
Lakin hangi cemiyetin menfaatine çalışmalıyız? Bu sualin mantıki bir cevabı verilemez. Filhakika neden Türkler veya Müslümanlar menfaatine hizmet edelim de, mesela Slavlar veya Ortodoksların faydası için uğraşmayalım? Bahusus, bir cemiyetin menfaati, ekseri hallerde, diğer birisinin zararı ile kaim olduğundan, hangi makul sebebe istinat ederek, beşeriyetin bir kısmına zarar vermekte haklı olduğumuzu gösterebiliriz?
Yusuf, Arapçanın, din dili, Kur’an’ın ana kanun oluşunu, bundan başka bir Müslümanın Türk ve İranlıyım demeden önce "elhamdülillah Müslümanım... " demesini Müslüman birliğini kolaylaştıracak etkenler arasında görüyor.
Reklam
Ey koca Türk, durumu beğenmedin, hoş görmedin, memleketini terk eyledin, değil mi? Maksadın hayır ise, yürü, git Mısır'a, Amerika'ya, İngiltere'ye, Fransa'ya nereye istersen git. Fakat her gittiğin yerde bir meslek, bir meziyet, bir irfan sahibi olmağa çalış. Çalış da, maddi ve manevi kudret ve servet edin. Fikren, cismen yüksel. Yüksel ki, bir gün senden memleketin her suretle istifade edebilsin.
"Zamanımız tarihinde görülen genel akım ırklardadır. Dinin, din olmak nedeniyle gittikçe siyasal önemlerini, kuvvetlerini yitiriyorlar, toplumsal olmaktan çok kişileşiyorlar, cemiyetlerde vicdan özgürlüğü, din birliği yerini alıyor. Dinler cemiyetlerin işlerini düzenleyici olmaktan vazgeçerek kalplerin kılavuzluğunu Üzerlerine alıyorlar. Ancak Tanrı ile kul arasında bir vicdan bağı durumuna geliyorlar.
Hakkımızı, fazlımızı teslim etmeyen, idrak eylemeyenler yine olsa olsa içimizdendir.
"Türklerin büyük çoğunluğu geçmişlerini unutmuşlardır. Bu nedenlerledir ki, her şeyden önce bir ulusal bilinç uyandırmak ve yaratmak gerekecektir."
Yine de "Türkçülük" mefhumuna hep daha bir yakın durmuştur.
"Bizim için Türk'ü İslam'dan, İslam'ı Türk'ten, Türk'ü ve İslam'ı Osmanlılık'tan, Osmanlılığı Türk'ten, İslam'dan ayırmak yanlıştır."
Sayfa 100Kitabı okudu
1.406 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.