.. kiminin malı mülkü var, kiminin yok, diyor Alida
Malı mülkü olanlar, bizim gibi hiçbir şeyi olmayanlara hükmediyor, diyor Alida
Böyle bu işler , diyor Asle
.
.. bir şeyin yasını tutuyor olmak, ruhunda bir acı taşımak ya da sadece elem, keman çaldıkça uçup giderdi hüzün, bu uçup giden hüzün zamanla neşeye ve mutluluğa dönüşebilirdi, işte bu yüzden keman çalınmalıydı, işte bu yüzden o keman çalmalıydı, herkeste vardı böyle gam keder, bunun için de insanlar kemanın sesini dinlemeyi severdi, müzik ister cenazenin ardından kaldırılan kadehlere eşlik etsin, ister düğün dernekte çalınsın, isterse dostların buluşup içtiği ve eşliğinde eğlenip dans ettiği müzik olsun, var olmanın verdiği ağırlığı hafifletirdi, ...
.
Üçleme, Norveçli ve Nobelli yazardan okuduğum ikinci kitap. Bu kitapta da noktalama işaretleri ve büyük küçük harfe dikkat edilmemiş, zamanda atlamalar var ama bunlar okumayı zorlaştırmıyor, tam aksine masalsı ve gizemli bir anlatıya sahip. Çok genç aşık bir çiftin yokluk içinde yaşadıkları yeri terkedip yeni bir yaşama başlarken çektiklerini okuyoruz. Norveç edebiyatını, özellikle Knausgaard’ı çok sevsem de bu kitaba bayılmadım, sevdim ama son kararımı Melankoli yi okuyunca vereceğim sanırım…
ÜçlemeJon Fosse · Monokl Yayınları · 2021151 okunma
Bir şeyin yasını tutuyor olmak, ruhunda bir acı taşımak ya da sadece elem, keman çaldıkça uçup giderdi hüzün, bu uçup giden hüzün zamanla neşeye ve mutluluğa dönüşebilirdi..
Sabahtan Akşama daha önceden basılmış romanlarıydı.
Nobel, Fosse okuma isteğimi daha çok arttırdı.
Üçleme ile başladım.
Adından da belli olacağı gibi üç bölümden oluşan, keskin hatları ve geçişleri olan, zamansal zıplaması bol olan, efsanevi bir roman. Uyanıklık, Olav’ın Hayalleri, Gece Yorgunu ise üçlemenin bölümleri. Genel itibariyle Alida ve Asle adında toy iki gencin aşkı ve bir yere ait olma hislerini anlatıyor.
Diğer yorumlarda da okuduğum gibi “Doğu efsanesi” tadında bazen.
Yazar bilinç-akışını keskin kullanıyor. Özellikle ikinci ve üçüncü bölüme adapte olurken birkaç kez kafamda oluşan sorular ve anlamsızlıklar oldu. Okudukça ve olaylar geçtikçe yazarın tüm olayları bir şekilde bağladığını fark ettim. Fakat
bazı durumların gerçek nedenini veya o durumun gerçek olup olmadığını bilemiyoruz tabii. Ucu açık yazıyor.
İçerik ve muallakta bırakmayla Agota, noktalama ve yazım tekniği ile de Saramago’yu anımsatıyor.
Özellikle son bölüm beni etkiledi. Karakterler arası konuşma, aileyi anlatma oldukça güzeldi. Soğuk ve buruk bir roman. Bazı kısımlarda çok merakla sayfaları çevirdim, bazı kısımlar da ise oldukça durgunlaştım.
Norveçli yazarlar, bir acayip. Bu yanları da oldukça güzel. Otobiyografik izler taşıdığını okudum ama emin değilim. Belki de kurguda oluşturduğu aile kendi ailesi ile paraleldir.
Okunur.
ÜçlemeJon Fosse · Monokl Yayınları · 2021151 okunma
•Jon Fosse'nin kendi yaşamından ilham alarak kaleme aldığı bu hikaye, iki aşığın yaşamla olan mücadelesi ni, rüya ile gerçek arasında dans eden şiirimsi bir dille anlatıyor. Kitap, keman sesi ve deniz uğultusu gibi atmosferik ayrıntılarla bezeli, ilgi çekici detaylar sunuyor. Ancak, bu aşk hikayesi beni tam anlamıyla etkileyemedi. İlk kitabını büyük bir keyifle okuduktan sonra, açıkçası bu kitap beklentimi karşılayamadı
Fosse'nin Woolf ve Saramago gibi büyük yazarlardan ilham aldığı özgün anlatım tarzı, özellikle Saramago'yu anımsatan bir tonla, bu kitapta daha belirgin bir şekilde kendini gösteriyor. Ancak, 'diyor'lar, tekrarlanan cümleler ve çoğuna anlam veremediğim zaman atlamaları okurken beni bir hayli yordu. Neyse zaten Norveç edebiyatı, okuyuculara farklı bir yorum ve anlam arayışına girmeyi teşvik eder ve her zaman mükemmel sonuçlar beklememek gerek Yazarın başka bir eserine daha şans vermelimiyim pek emin değilim, geriye sadece "Melankoli" kaldı.Off neyse okuma listemi bozmamalıyım Keyifli okumalar!
Çeviri: Banu Gürsaler Syvertsen
@monoklkitap
ÜçlemeJon Fosse · Monokl Yayınları · 2021151 okunma