Üçleme
Jon FosseLow Rated Üçleme Reviews
You can find Low Rated Üçleme quotes, low rated Üçleme book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.Score
7.9Out of 10
•Jon Fosse'nin kendi yaşamından ilham alarak kaleme aldığı bu hikaye, iki aşığın yaşamla olan mücadelesi ni, rüya ile gerçek arasında dans eden şiirimsi bir dille anlatıyor. Kitap, keman sesi ve deniz uğultusu gibi atmosferik ayrıntılarla bezeli, ilgi çekici detaylar sunuyor. Ancak, bu aşk hikayesi beni tam anlamıyla etkileyemedi. İlk kitabını büyük bir keyifle okuduktan sonra, açıkçası bu kitap beklentimi karşılayamadı
Fosse'nin Woolf ve Saramago gibi büyük yazarlardan ilham aldığı özgün anlatım tarzı, özellikle Saramago'yu anımsatan bir tonla, bu kitapta daha belirgin bir şekilde kendini gösteriyor. Ancak, 'diyor'lar, tekrarlanan cümleler ve çoğuna anlam veremediğim zaman atlamaları okurken beni bir hayli yordu. Neyse zaten Norveç edebiyatı, okuyuculara farklı bir yorum ve anlam arayışına girmeyi teşvik eder ve her zaman mükemmel sonuçlar beklememek gerek Yazarın başka bir eserine daha şans vermelimiyim pek emin değilim, geriye sadece "Melankoli" kaldı.Off neyse okuma listemi bozmamalıyım Keyifli okumalar!
Çeviri: Banu Gürsaler Syvertsen
@monoklkitap
160 syf.
7/10 puan verdi
Kendine özgü tarzıyla, akıp giden dili ve noktalama işaretlerini farklı kullanmasıyla bir masal anlatır gibi yazıyor Fosse. Okumuyor da dinliyor, okumuyor da hemen karşısında oturup izliyor gibiydim yazılanları.
Üçleme; Uyanıklık, Olav'ın Hayalleri ve Akşam Yorgunu bölümlerinden oluşuyor. Alida ve Asle'nin yaşadıkları masum ve sonsuz sevgi içimi ısıttı okurken. İki gencin; aile, toplum ve ekonomik sıkıntılara rağmen birbirine sıkı sıkıya sarılması, birbirleri için yaptıkları fedakarlıklar ve sonsuzlukta yeniden buluşmaları.
Zamanda atlamalarla okumayı canlı tutuyor Fosse ama bunu yaparken asla yormuyor. Sayfalar su gibi çevriliyor ve her zaman dediğim gibi kuzey edebiyatının yaptığı şeyi yapıyor: sevgi, aile olabilmek, ekonomik durumların zorluğu, adaletsizlik gibi anlatılması kolay olmayan temaların hepsini bir arada, sade bir dille, yüreğe dokunarak ama abartmayarak anlatıyor.
Üçleme, Norveçli ve Nobelli yazardan okuduğum ikinci kitap. Bu kitapta da noktalama işaretleri ve büyük küçük harfe dikkat edilmemiş, zamanda atlamalar var ama bunlar okumayı zorlaştırmıyor, tam aksine masalsı ve gizemli bir anlatıya sahip. Çok genç aşık bir çiftin yokluk içinde yaşadıkları yeri terkedip yeni bir yaşama başlarken çektiklerini okuyoruz. Norveç edebiyatını, özellikle Knausgaard’ı çok sevsem de bu kitaba bayılmadım, sevdim ama son kararımı Melankoli yi okuyunca vereceğim sanırım…
Yaşadıkları balıkçı kasabasından ayrılmak zorunda kalan hamile bir kadın ve genç bir erkek. Şehirde karşılaştıkları zorluklar parasızlık dışlanma ama her şeye rağmen birbirini bırakmayan vazgeçmeyen sevgileriyle karşı koymaya çalışan iki aşık.
Bu kitabı diğerlerinden ayıran şeyler yazarın şiirsel anlatımı ile yazımda noktalama işaretlerinden sadece virgül kullanması ve büyük harf kullanmaması. Zamanda çok sık yapılan sıçramalarla dikkati hep canlı tutmaya çalışması.
Bu konuları çok sevmesemde kitabın farklılığı sevdim.
Keyifli okumalar...
Alida ve Asle kaçıyor.
Birbirlerine duydukları şeyin adı aşk mı bilmeden. Gitmek zorundalar çünkü Alida’nın doğumu yaklaştı, gitmek zorundalar çünkü kaldıkları yerde kimse onları istemiyor.
Gittikleri yer, geldikleri yerden farklı olur mu? Onu zaman ve dalgalar gösterecek..
.
Uyanıklık- Olav’ın Hayalleri ve Gece Yorgunu adlı üç bölümden oluşuyor Üçleme.
Tekrarlayan cümleler, ani zaman atlamaları karşılıyor sizi ilk. Bunlar üç bölüm boyunca devam ediyor ama hikayenin boyutu değişiyor.
Dallanıp budaklanıyor ve kurgu sizi içine alıyor.
Benim için biraz mesafeli hissetmemle başlayan kitap, özellikle Olav’ın Hayalleri bölümünde yakınlığa dönüştü..
Ve son sayfalarda iyi ki dedim, elime bu kitap gelmiş ve okumuşum..
Kısa sürede okunabilecek, tüm bölümleri okuyunca tadına varacağınızı düşündüğüm bu kitap tavsiyemdir:)
Yazarın Sabahtan Akşama kitabını edinmek de şart oldu:)
.
Norveççe aslından çeviride Banu Gürsaler Syvertsen yer alırken; kitabı okudukça anlam kazanan kapak tasarımı ise Sancar Dalman çalışması