Onurumu ve ideallerimi gömmek zorunda kalmıştım. Ancak bu şekilde yeni bir hayata başlayabilirdim... Birçok İspanyol gibi kendi cesetime basarak yaşamayı öğrendim.
Bu dönüşümlerin ardında, iyice derinlere yer eden itiraf edilmemiş kişisel bir travma vardı... Sözüne ettiğim şey ihanet değil, ideolojik intihar... Bugün ayakta kalmak için, geçmişin icabına bakmak... Yaşamaya devam etmek için ölmek..
Bazı şeylerin köyde de şehirde de aynı olduğunu kısa sürede anladım. İş, her daim iki büklüm yürümekten ibaretti. Sadece iş değildi köydekine benzeyen. Şehirde de başkalarının canını sıkmak için duvarlar inşa edenler vardı.