Ucu Güllü Kundura

Muzaffer Buyrukçu

En Beğenilen Ucu Güllü Kundura Gönderileri

En Beğenilen Ucu Güllü Kundura kitaplarını, en beğenilen Ucu Güllü Kundura sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Ucu Güllü Kundura yazarlarını, en beğenilen Ucu Güllü Kundura yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
255 syf.
·
Puan vermedi
Muzaffer Buyrukçu okumak isteyenler bu kitapla başlayabilir. 50’li yolların İstanbul’u nasılmış? Yaşamın girdaplarında o dönem neler varmış, yazar hangilerini yakalamış? Bir panorama gibi sergilenir karşımıza. Işıldayan bir kalem şiir gibi hikayeler, romanlar yazmış...
Ucu Güllü Kundura
Ucu Güllü KunduraMuzaffer Buyrukçu · Cumhuriyet Kitapları · 19995 okunma
"Bütün bu kavgalar, kıyametler, harpler hep o hayat denen keçiboynuzundaki bir dirhem balı emmek içindir."
Reklam
"Bitecek elbet. Halk Partisinin varlığını milletin beyninden, ruhundan kazımak, unutturmak, kendilerini kabul ettirmek istiyorlar. Ayakta durmak, onlardan daha önemli, daha becerikli olduklarını ispat amacıyla canla başla çalışmak zorundalar. Ve tabii eş dostlarını, arkadaşlarını, adamlarını zenginleştiriyorlar. Yeni bir tabaka yaratmak peşindeler."
" 'Seni seviyorum,deli gibi seviyorum, şeytan gibi seviyorum, ölümün hayatı sevdiği gibi seviyorum' dedi."
"Millet surların dışındaki Hazine topraklarına akın ediyor, yapıyor gecekondusunu, keyfine bakıyor. Yani halk halinden memnun."
Hayatın ne suçu var? Yeryüzünde bizimle ilgili her şeyi biz üretiyoruz. Öyleyse kinanacak, yargılanacak, hesap sorulacak, hakaret edilecek, cezalandırılacak ya da övülecek olan kendimiz... Eğer hayatımızda bir şeyler eksikse, bir şeyler aksiyorsa, yapımındaki, kisiligimizdeki zayıflıklar, akılsızlıklar bedeniyle eksiktir, aksıyordur.
Reklam
"Şimdi bunlar kendilerini her zaman, her seçimde iktidara getirecek bir kitle yetiştirecekler. Yetiştirirken de karınlarını doyuran, eksiklerini gideren bir şeyler verecekler."
"Ne zaman hesap sordu ki şimdi sorsun dedi Naci. 'Bizim halkımız koyun gibidir. En korkunç zulümlerin altında inlerken bile hesap sormamıştır.' "
“...Yeni yollar açılıyor, eski evler yıkılıp betonarme yapılar, apartmanlar, hanlar yükseliyor, fabrikalar kuruluyor, kentin her yanında düne savaş açan bir etkinlik göze çarpıyordu. Dükkânlar, bankalar, eczaneler, mağazalar, lokantalar birbirini izliyordu. İstanbul’a her gün çarıklı, şalvarlı, kasketli, başörtülü kafileler akın ediyor, çarşıları, pazarları, sokakları, alanları kalabalıklaştırıyordu”