Kendine özgü bir öykü, benzersiz bir günlük türü yaratan, ilginç düşleriyle, roman çalışmalarıyla yenilik alanlarındaki kaynaklardan hiç uzaklaşmayan Muzaffer Buyrukçu, toplumsal ve bireysel durumların çok devinimli gelgitinde var olmak, yaşamlarından bir şeyler bırakmak, insanlığın görkemli serüvenine katkıda bulunmak ve en kötü koşullarda bile ayakta durabilmek için boyuna savaşan kişilerin çeşitli ilişkilerini irdelemeyi, tepkilerin patlama noktalarını, ruhsal ve bedensel depremlerin sarsıcılığını kurcalamayı amaç edinen bir yazardır.
Bu kitapta Muzaffer Buyrukçu, Kavga ve Dar Sokaklardaki Duman kitaplarıyla edebiyatımıza kazandırdığı Balkanlı göçmen ailesinin yeni bir olayına ışık tutar. Bu olaylarda herkesi ilgilendiren cinsel sorunların alt ve üst katmanlarında kopan kıyametler, aşkların birlikteliklere taşıdığı sonsuz güzellikler, acıları üreten çarpıklıklar, umutsuzluklar, umutlar ve özveriler vardır. İnsanın anayasası sayılan evrensel olguların, yürürlükteki devinimleri, ürünleri, edimleri ve eylemleri ele alınır.
