Herkes bir şeylere inanır gibi -tanrı olabilir bu- hayatın anlamına inanıyordu, onlara rehberlik edip doğru yolu gösterecek büyük bir fikirdi hayatın anlamı.
Bu gidişle, kırk elli yıl sonra, insanlar kendilerinden ölesiye sıkılacak Luise. O zamana kadar isyankar kalabilenlerin de soyu tükenecek ve hiç kimse çocukları dünyayla oynamaları için cesaretlendirmeyecek. Çocuklar bu dünyaya adım attıkları andan itibaren hayatın kaskatı ciddiyetiyle tanışacaklar. Ölçülü yemek yeme, ölçülü oyun oynama ve ölçülü bir öğrenmeyle tüm neşeleri yok edilecek. Mantık öğrenecek ama asla mantıklı olamayacaklar. Zeka fukarası zavallı mahluklar olarak büyüyecek, hala yaratıcı olanlar hayata karşı muğlak bir hüzün ve özlem duyacaklar.
Biri 'BİZ' ise, 'SİZ' ya da 'ONLAR' da vardır. Ve eğer kendi görüşlerini bana sormadan benim görüşüm haline getirmek istiyorlar sa, beni, benim onayım olmadan kendi 'BİZ' lerinin içerisinde eritmek istiyorlarsa, ben de kendime 'BEN' derim, onlara 'SİZ'..
Su birikintisine düştü diye ya da edepsiz bir soru sordu diye çocuklarını döverken kadınlar ne hissediyor sence? Veya ayaklarını sürüyor, kötü kokuyor veyahut sakalı batıyor diye kocalarının başının etini yediklerinde? Benzer bir şey değil mi bu? Eskiden beri kadınlar erkekleri vurup öldürmek yerine zehirlemişlerdir.
...bir yerlerde bir şeyler olurken, bir şeyler yaşanırken benim hayatı kaçırdığıma dair o ürkünç duygu geçmiyor. İnsanları, olayları, günleri kaçırıyorum.
En büyük hırsızlik su: Niteliklerimi benden aliyorlar.Kendim gibi olmama izin vermiyorlar. Her özelliğimin önune bir fazla' koyuyorlar: Fazla spontanesin, fazla safsin, fazla dürüstsün, bir yargıya varmakta fazla hizlısın..Anlayamad.ğım halde anlamamı bekliyorlar; kabul edemediğim seyleri kabullenmemi, sabırsızlıktan çıldırmama rağmen sabretmemi istiyorlar. Kendi kararlarımı almama izin yok. Kendin
olmayı brakmamı istiyorlar. Kendim gibi olduğumda neden islerine yaramıyorum? Bazen düşünüyorum da, en yüce ilkelerin düzen, disiplin ve sadakat olmadığı bir dönemde daha faydalı olabilirdim belki.