Daha önce bir benzerine rastlamadığım marjinal bir olay akışı vardı. Brontë’nin üslubu hiç yabancı değildi. Biraz Jane Austen havası vardı diyebilirim.
Normalde bir kitabı okurken çoğu karakterle empati yaparım ister istemez. Onun tarafından da olaylara bakmaya çalışırım. Bu anlamda başlarda Heathcliff, diğerlerinden farksız olsa da sonraları iç dünyası karmaşık bir hal almaya başladı, özellikle olayların hafiften duraksadığı sıralarda beni kitabı okumaya devam etmeye iten bu karakteri çözümleme merakım oldu. Bana göre, romanı diğerlerinden farklı kılan da bu karakterin varlığı ve bu varlığın diğer karakterler üzerindeki büyük etkisiydi.
Kısacası olay örgüsü genel anlamda hoşuma gitti. Sansasyonel bir roman değildi ama bence herkesin ömründe bir defa yolunun kesişmesi gereken bir roman.