Dün önemlidir. Tarihtir o, kültür birikiminizi, hangi ve nasıl medeniyetlerine sahip olduğumuzu hükmettiğiniz yerleri öğrenir, yanlış ve asılsız bilgilere karşı doğru bildiklerinizi söylersiniz. ...
Bugünü bazıları anlatır. Herkes anlayamaz, durmaz üzerinde olayların altında yatanları birisinin anlatması lazımdır. Belki bir gazeteci, yorumcu.
Bir de yarın vardır. O yarınlarda ne olacağını çok az insan kestirir. Yıllar sonra sizi nelerin beklediğini, nasıl bir dünya ile karşı karşıya kalacağınızı, neler olacağını size anlatır. Durmadan... Yorulmadan... Canı pahasına... İşte o insanlar tarihçi, gazeteci, yorumcu değildir... Onlar “Aydın”dır... O, Uğur Mumcu' dur. ...
“Kalemler vardır, sömürünün, vurgunun zırhıdır. Kalemler vardır, özgürlüğün ve barışın silahıdır. Kalemler vardır, gençlerin idam kementlerinden kırılır atılırlar... Kalemler vardır, yılmadan, usanmadan, eğilmeden, bükülmeden yazar...”
“Uğur Mumcu, yılmadan, usanmasan, eğilmeden, bükülmeden yazdı.
Uğruna can verdiği halkının yüreğinde sonsuzluğa uzandı.
Onu öldürenler, bu ülkenin gelmiş geçmiş en güçlü ve etkili muhalifini ölümsüz kıldıklarıyla kaldılar...”