Ulemanın Soru Sorma Yöntemi kitaplarını, Ulemanın Soru Sorma Yöntemi sözleri ve alıntılarını, Ulemanın Soru Sorma Yöntemi yazarlarını, Ulemanın Soru Sorma Yöntemi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu risale üzerine çok güzel cümleler kuracağımı ve bununla birlikte birkaç eleştiri yapacağımı da peşinen belirtmek isterim. Lakin eleştiri kısmı müellif Ebû Ğudde rahimehullah'a değil, tercümeyi yapan mütercim ve yayınevi için olacak.
Bu seferlik eleştiriden başlamak daha doğru olacaktır diye düşünüyorum. Risalenin Arapça orijinal ismi "Menhecu's Selefi Fi's Suâli Ani'l İlm" yani "Selef'in İlme Dair Olan Sorularda İzlediği Yol" şeklinde tercüme edebiliriz.
Yayınevinin tercüme ettiği şekli(Ulemânın Soru Sorma Yöntemi), risalenin muhtevasını çok daha farklı şekilde düşünmeye itiyor okuyucuyu. Daha ilk sayfalarda bu durumu hissettim ve rahatsız oldum...
Müellif rahimehullah'ın bir dergide yazdığı makaleye yaptığı çokça eklemelerle telif edilen bu risale, öncelikle 2 Sahâbî'den "soru sorma"yla alakalı gelen 2 rivayeti vermiş ve bu rivayetlerin tahricini(sahih kaynaklardaki yer ve sıhhati) yapıp yorumlarını belirterek nasıl anlaşılması gerektiğini açıklamıştır.
Sonrasında ise Kuran ve Sünnet ışığında, sorulması ve sorulmaması gereken sorular, cevap verilmesi ve verilmemesi gereken sorular, Selef âlimlerinin gereksiz ve yersiz sorulara verdiği cevapları çokça rivayetlerle naklederek tamamlıyor.
İstifadeli bir risale, gerek müellif rahimehullah'ın ve gerekse mütercim hanımefendinin eklediği dipnotlar da çokça istifade edilecek bilgiyi bizlere sunmuş oluyor.
Allah teâlâ Abdulfettah Ebû Ğudde rahimehullah'a tekrar tekrar rahmet eylesin, himmetini üzerimizde cârî eylesin.
Resulullah (aleyhisselam) şöyle buyurdu: "Müslümanların içinde günahı en büyük olan, haram olmayan bir şeyin hükmünü sorup da haram kılınmasına sebep olan kimsedir."
Ömer (radiyellahu anh) şöyle dedi: Problemli soruları terk edin. Bunlar gerçekleştiği zaman Allah onlara hükmedecek ya da tefsir edecek birilerini zaten gönderir.
Ahmed b. Hayyan el-Katıî şöyle dedi: Ebu Abdullah'ın -Ahmed b. Hanbel- yanına girdim ve "kireç suyuyla abdest alabilir miyim?" diye sordum. "Onu sevmem" dedi. Yani caiz olmayacağını kastetti.
"Baklanın suyuyla abdest alabilir miyim?" dedim. "Onu sevmem" dedi.
Sonra kalktım. Bir de baktım ki Ebu Abdullah elbisemi tutuyor. "Mescide girince ne okunur?" diye sordu. Sustum.
"Mescidden çıkarken ne okunur?" dedi, yine sustum.
Sonra şöyle dedi: "Git de bunları öğren!"
el-Esram şöyle demiştir: Ahmed b. Hanbel'e bir mesele hakkında sorulduğunda şöyle dedi:
"Bırak bunları! Hakkında hadis olan şeyleri layığıyla yapsak ne olurdu?"