Ulus Dağı'na Düşen Ateş
Mustafa YıldırımEn Eski Ulus Dağı'na Düşen Ateş Gönderileri
En Eski Ulus Dağı'na Düşen Ateş kitaplarını, en eski Ulus Dağı'na Düşen Ateş sözleri ve alıntılarını, en eski Ulus Dağı'na Düşen Ateş yazarlarını, en eski Ulus Dağı'na Düşen Ateş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" Kendi ülkesinde, bir kentten bir başka kente giderken pasaport almak zorunda kalmak da zoruna gitmişti. "
" İnsan martı misalidir. Martı konar bir tekneye... Açılır gider denize! Vardığı yeri vatanı beller! İyidir martı olmak, iyidir daa! "
" İnsanın gitmediği, görmediği topraklara da 'Vatan' adını vermesi işte böyle bir şey olmalı azizim! Ne saadet; tıpkı kendi evinin kapısından girince duyduğun itimat ve huzur gibi. "
" Kemal ' in askerleri bu işin ardını bırakmaz! Birlik olunca, her iş olur! Ethem' in ardına takılıp düşmana gidenlerle, Payitahtta İngiliz' in çizmesine yüz sürenlerle, eşkıya olup gezenlerle, 'vatanı kurtarıyoruz' diye ahaliye eziyet edenlerle bu işler olmaz! Kimin kime vatan hediye ettiği görülmüş ki? "
" Ortada düzeni tutturacak devlet kalmayınca; kendilerine bir toprak ayrılmasını isteyenler, kendi beyliklerini, krallıklarını kurmak isteyen nankörler, her daim bulunur. Işgalcilerle çapulcular da bunları bir güzel kullanırlar... Közleri elleriyle tutacaklarına, alçakları demir maşa yaparlar. "
" Ben Ankara' daydım. Başkumandan Mustafa Kemal Paşa' nın ne dediğini anladım. O, bu topraklarda pekişmiş kardeşliğe güveniyor. Onunla işin sonuna kadar gitmeye kararlı kaç kumandanın Çerkes olduğunu ben bilirim. Aslına bakarsanız, kimse kimsenin ne olduğuna bakmıyor. İstanbul' da, şurada burada milli hareketimize yardımcı olan gayri Müslimlerin de hakkını yemeyelim. "
" Ben bunu bilir, bunu söylerim! Başkumandan' ın tuttuğu yol, yoldur! Degil mi ki, kendisi için bir şey istemiyor, tek başına atını öne geçirip 'Benim her dediğim fermandır!' Deyip kesip atmıyor... Her bir yandan adam toplayıp danışıyor, karar aldırıyor! İşte bu yüzden ona güvencim tamdır! "
" Kaderini birbirine bağlamış insanlar; aynı toprağın üstünde yaşadıkça, aralarına kini garezi sokmadıkça, kardeş olup kaynaşırlar. Gün gelir, birbirlerinden ayırt edilemez olurlar. "