'... Avrupa halkının tarihi sona ermemişti ve hiçbir zaman da ermeyecek. Etnogenesis geçmişe ait olduğu kadar bugu¨ne ve geleceğe de ait bir su¨reçtir. Romantiklerin, siyasetçilerin ya da sosyal bilimcilerin hiçbir çabası, bir halk ya da milletin özsel ruhunu ebedi olarak koruyamaz. Aynı şekilde hiçbir çaba, gu¨nu¨mu¨z milletlerinin, etnik topluluklarının ve cemaatlerinin gelecekte eninde sonunda yok olmayacakları gu¨vencesini veremez. Geçmiş geleceği inşa edeceğimiz parametreleri sağlamış olabilir; fakat geleceğin ne olacağını belirleyemez. Avrupa halkları, Afrika, Amerika ya da Asya halkları gibi bizzat tarihin atomik yapıları değil, tarih tarafından biçimlendirilen ve yeniden biçimlendirilen su¨reçlerdir. Heraclitus haklıydı: Aynı ırmakta iki kez yıkanılmaz. Halkların ırmakları akmaya devam etmektedir; fakat geçmişin suları bugu¨nu¨n ya da geleceğinkilerle aynı değildir. Avrupalılar eğer bir gelecek inşa edeceklerse, geçmiş ile bugu¨n arasındaki farkı kabul etmek zorundadırlar.'
