Umudun Cesareti Sözleri ve Alıntıları
Umudun Cesareti sözleri ve alıntılarını, Umudun Cesareti kitap alıntılarını, Umudun Cesareti en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Politika kati bir şekilde kişiseldi.
Sayfa 38Kitabı okuyor
Hem sağ hem solun açıklamaları birbirinin yansımaları haline geldi.
Sayfa 33Kitabı okuyor
Hepsi haklarını beyan ediyorlardı, hepsi tanınmayı diretiyorlardı, hepsi masada bir yer ve pastadan bir pay talep ediyorlardı.
Sayfa 37Kitabı okuyor
Bir aykırı değerdim, sıradışıydım; ayrıcalıklı siyaset üyeleri için zaferim hiçbir şey ifade etmiyordu.
Sayfa 27Kitabı okuyor
Mutlak doğrularımızın peşinden, sadece sonunda ödenecek korkunç bir bedel olabileceğini kabul ettiğimizde, gitmemiz gerektiğini hatırlatıyorlar.
Sayfa 109Kitabı okuyor
Girişimciler ekonomide açılan deliklerden tonla para kazanırken, normal vatandaşların geliri düşüyordu.
Sayfa 41Kitabı okuyor
Birbirini izleyen her yıl sizi tüm kusurlarınızla daha yakından tanıştıracaktır.
Sayfa 11Kitabı okuyor
Ama ben onun duygularına aldırmadan haklı olduğumu ısrarla söylediğimde kendimi küçültüyordum.
Sayfa 78Kitabı okuyor
Küçük ya da büyük her konu, "hep ya da hiç" durumuna gelmişti.
Sayfa 42Kitabı okuyor
Cumhuriyetçi Ted Stevens'la Demokrat Daniel Inouye arasındaki dostluk
"Nesilsel bir şey" dedi bana, tereddüt etmeden. "O günlerde Washington'da herhangi bir iktidarda olan neredeyse herkes İkinci Dünya Savaşı 'nda hizmet etmişti. Meseleler üzerinde kedilerle köpekler gibi kavga edebilirdik. Birçoğumuz farklı arkaplanlardan, farklı mahallelerden, farklı politik felsefelerden geliyorduk. Fakat savaşla birlikte, ortak bir şeye sahip olduk
Sayfa 34Kitabı okuyor
Politikalarımız onları körüklüyor, sömürüyor ve bizi daha da ayırıyor.
Sayfa 32Kitabı okuyor
İnancı, iyi bir rahatlık ve anlama kaynağı olarak düşünüyoruz, ama inanç ifadelerimizin ayrımcılık tohumları ektiğini görüyoruz; ırksal, dinsel ve kültürel gerilimler manzarayı bulanıklaştırsa da, kendimizin hoşgörülü insanlar olduğunu düşünüyoruz.
Sayfa 32Kitabı okuyor
Ve yaşamda ne yaptıklarının çoğunlukla kendi çabalarına bağlı olduğunu anlasalar da -hükümetten bütün sorunlarını çözmesini beklemeseler de ve kesinlikle vergi için ödedikleri dolarlarının boşuna harcandığını görmeyi sevmeseler de- hükümetin yardım etmedi gerektiğini düşünüyorlardı.
Sayfa 16Kitabı okuyor
Anlaşma ve anayasal düzenin bazen güçlülerin lüksü olduğunu, ama bazen de delilerin, fanatiklerin, kahinlerin, provokatörlerin ve mantıksızların ,(diğer bir deyişle mutlakiyetçilerin) yeni bir düzen için savaştığını hatırladım.
Sayfa 108Kitabı okuyor
Ama özgürlüğün ruhu kurucuların zihinlerinde, onların topraklarında çalışıp, yataklarını yapan, çocuklarına bakan kölelere kadar genişleyemedi.
Sayfa 106Kitabı okuyor