Makul yaşam standartları ve bir dereceye kadar sosyal adaletsizliğin olduğu bir toplumda yaşıyorsak cömert ve barışçıl yanımız galip gelir; öte yandan ırkçılığın ve ekonomik eşitsizliğin hakim olduğu bir toplumda şiddet beslenir.
«Her alandan uzman hekime başvurmuş ama hiçbiri sinirlerinde bir sorun bulamamış. En sonunda gittigi yaşlı inuitlerden biri ‘yasını geride bırakamıyorsun. Bedenin seni yazmaktan alıkoyuyor çünkü acını hissetmek yerine aklınla düşünüyorsun. Sen onu bedeninden çıkarana dek bedenin işlevini yerine getirmeyecek’ demiş. Çektiği ıstıraba yer açıp onu dile getirmesi, ayrica kendisine her gün huşu ve neşe hissettirecek bir şey bulmasi gerektiğini söylemiş."
"Peki o ne yapmış?" diye sordu Jane.
"Ormana gitmiş ellerini nehrin buz gibi sularina daldırıp sudan acısını alıp gitmesini dilemiş…