Günümüzde asıl özgürlük duygusu, bir başka alanda, tüketim alanında önem kazanmıştır. Standardın altında yaşayanlar dışında herkes, tüketici özgürlüğü'nün tadını çıkartmaktadır.
"Eğer, karşılığında bir sevgi uyandırmaksızın seviyorsanız, yani kendinizi seven bir insan olarak dile getirmekle, sevilen bir insan olamamışsanız, sevginiz çaresiz bir sevgidir, bir talihsizliktir." (Marx)
Umudun nesnesi bir şey değil de, daha dolu bir yaşam sürmek, daha büyük bir canlılık içinde bulunmak, o sonsuz sıkkınlıktan kurtulmak olduğunda, ya da dinbilimsel açıdan bakarsak günahlardan arınma, ya da siyasal açıdan devrime kavuşmak olduğunda mı gerçek anlamda umut etmiş oluyoruz? Evet, aslında bu türden beklentiler, umut etmek anlamını taşıyabilir, ama beklentilerde edil-ginlik varsa ve umut, el-etek çekmenin, teslimiyetçiliğin bir bahanesi oluyor, yalnızca bir ideoloji haline gelinceye dek “beklemek” şeklinde kendini gösteriyorsa, umut etmekten söz edilemez.