İnsancıllaşmış Bir Teknolojiye Doğru

Umut Devrimi

Erich Fromm

En Yeni Umut Devrimi Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Umut Devrimi sözleri ve alıntılarını, en yeni Umut Devrimi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“bir bireydeki umudun ya da umutsuzluğun gelişmesi, büyük ölçüde onun ait olduğu toplum ya da sınıfta umudun ya da umutsuzluğun varlığıyla belirlenir.”
Umutları zayıf olanlar, ya vurdumduymazdırlar ya da şiddete eğilim duyarlar; umutları güçlü olanlar, yeni yaşamın tüm belirtilerini görür, bundan sevinç duyarlar ve doğmaya hazır olan şeyin varlık kazanmasına yardımcı olmaya her an hazır bulunurlar.
Reklam
İnsanların çoğunluğu robot gibi olduğuna göre, aslında insanlar gibi robotlar üretmek bir sorun olmayacak demektir.
Bu toplum pek çok yararsız şey üretmektedir, aynı ölçüde de pek çok yararsız insan üretmektedir. İnsan, bir üretim makinasının çarkının bir dişlisi olarak artık insan olmaktan çıkar, “şey” haline gelir. Vaktini, ilgisini çekmeyen insanlarla, ilgisini çekmeyen işler yapmak, ilgisini çekmeyen, onu ilgilendirmeyen şeyler üretmekle geçirir; üretim yapmadığı süre içindeyse tüketmektedir. Sonsuza dek emmek üzere ağzı sürekli açık duran, hiçbir çaba harcamaksızın, hiçbir içsel etkinlikte bulunmaksızın sıkıntı giderici (ve sıkıntı üretici) sanayinin ona zorla kabul ettirdiği şeyleri — sigara, içki, sinema, spor, konferans — yalnızca bütçesinin elverdiği ölçüyle sınırlı olmak üzere yutmaktadır. Ama sıkıntı giderme sanayisi yani, yararsız şey satma sanayisi, otomobil sanayisi, sinema, televizyon sanayileri vs, yalnız ve yalnız, sıkıntının bilinçli hale gelmesini önlemede başarılı olabilirler. Hatta, tuzlu bir içecek nasıl susuzluğu artırırsa, bunlar da aynı şekilde sıkkınlığı artırırlar. Ama bilinçsiz de olsa, sıkıntı, sıkıntı olarak kalır.
Umudun kırılmasının bir başka sonucuysa, “yüreğin katılaşması” dır. Çocuk suçlulardan katı ama etkileyici yetişkinlere dek birçok insanın yaşamlarının bir evresinde, belki beş yaşında, belki on iki, belki yirmi yaşında artık incinmeyi, üzülmeyi kaldıramayacak noktaya dayanmış olduğunu görürüz. Bunlardan bazıları, ansızın bir şey görmüş, ya da bir değişikliğe uğramışçasına, artık buralarına geldiğine karar verirler, artık hiçbir şey hissetmemeye, kimsenin kendilerini incitmesine meydan vermemeye, ancak kendilerinin başkalarını incitebileceklerine karar verirler. Kendilerine dost, ya da onları seven kişiler bulma konusunda şanssız olduklarından yakınabilirler — ama bu onların şanssızlığı değil, yazgısıdır. Sevecenlik duygularını ve başkalarını anlama yetisini yitirdiklerinden kimseye dokunmazlar — kimse de onlara dokunamaz. Yaşamdaki utkuları, kimseye gereksinme duymamaktır. Dokunulmaz olmaktan gurur duyarlar, başkalarını incitebildiklerinden dolayı zevk duyarlar. Bu işin suç oluşturacak şekilde ya da yasal yollardan gerçekleştirilmesi, ruh-bilimsel etmenlerden çok toplumsal etmenlere bağlıdır. Bu insanların çoğu donmuşluklarını korurlar, dolayısıyla, yaşamları tükeninceye dek mutsuzdurlar.
"Evimi bir hiçliğin üzerine kurdum, bu yüzden bütün dünya benimdir.” Goethe
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.